İktidarın kimi sözcülerinden, suları tersine akıtma gayretlerine şahit oluyoruz.
Birisi dedi ki: “Yeniden kurucu Anayasa yapacağız.”
Hay Allah! Bu ülkenin kurucu Anayasası yok muydu?
Kurucularına ne oldu?
Kanla, irfanla kurulan Cumhuriyetimizin dibine darı ekme niyetleri mi var?
Bu zatı böyle boş ve anlamsız konuşturan saiklerin kaynağı nedir?
Sıfırdan Anayasa yapmak!
Bunun için yeni bir kurtuluş savaşı vermek mi gerekiyor?
Kimi kimden kurtaracağız?
Ülkeyi zorluklardan kurtarmanın yolu demokrasilerde sandıktır.
Sandığın dışında yol arayanlar mı var?
12 Eylül sandık dışı bir müdahale idi.
O müdahalenin sandığından yüzde 92 oyla bu günkü Anayasa çıktı.
Darbe anayasasıdır.
Onun içindir ki 12’si bu iktidar döneminde olmak üzere 17 değişiklik yapıldı, 100’ü aşkın maddesi değiştirildi.
Diğer maddelerine dokunulmadı.
Yeniden Anayasa yapmak için Kurucu Meclise ihtiyaç var.
O Meclis bu günün şartlarında kurulamaz.
O halde Meclis ancak kalan antidemokratik maddeleri değiştirebilir.
Geçtiğimiz 18 yıl içinde bu yapılmadı.
Şimdi, toptan bir değişiklikten söz ediliyor ki; bu ne meclis aritmetiği yönünden, ne anayasa pratiği açısından mümkün.
Mevcut anayasa uygulansın, yeter.
Sular tersine akıtılamaz.
Necip Fazıl, Sakarya şiirinde “yokuş mu çıkıyor ne?” sorusunu sorarken bile bu gerçeği zımnen ortaya koyuyor.
Sakarya’yı şehit kanlarıyla sulayan o büyük azimden kurtuluş savaşımız çıktı.
O büyük azmi ortaya koyan Mustafa Kemal Atatürk, suyun akışına doğru yürüyerek bu muhteşem destanı yazdı.
Bütün nehirler Denize akar. Suyun gücü bütün molozları temizler.
Düşmanı denize dökerek kazanılan zaferler sonunda Cumhuriyetimiz kuruldu.
Biz bu Cumhuriyetten de, onun ilkelerinden de ziyadesiyle memnunuz.
Gölge edilmesin, başka ihsan istemeyiz.
Güldüren sanatçımız Turgay Yıldız, bu durumu Raif abisine nasıl rapor edecek, merak ediyoruz.