Selman SOĞUKPINAR


ŞEHİT MEZARINA SALDIRACAK KADAR ŞEREFSİZSİNİZ

Ayranımız kabardı, sabrımız kalmadı. Artık yutkunamaz olduk. Kelimeler, cümleller boğazımızda düğüm düğüm oldu. Yüreğimiz kavruluyor, kahroluyoruz…


Artık yutkunamaz olduk.

Ayranımız kabardı, sabrımız kalmadı.

Kelimeler, cümleller boğazımızda düğüm düğüm oldu.

Yüreğimiz kavruluyor, kahroluyoruz…

Gözyaşlarımız su değil, kan olup oluk oluk akar oldu içimize şelale misali…

Artık ne beddua, ne küfür ne lanetlemek tatmin etmez, yüreğimizde ki yangını söndürmez oldu.

Söylemekten de, yazmaktan da yorulduk.

Efendiler!

Gencecik evlatlarımız kahpece şehit edilirken, el ovuşturanlara dünyayı zindan etme zamanı geldi de geçiyor da.

Bu hain köpekleri besleyen, zincirlerini ellerinde tutan mihrakları döktükleri kanda boğma zamanı çoktan  gelmiştir.

Artık ‘başımız sağolsun’ demekten, ‘milletçe kahrolduk’ feveranları yapmaktan usandık bilesiniz.

Hemen her toplumsal hadisenin ardından insan haklarından, kardeşlikten, barıştan sözeden demokrasi havarilerinden, yaşanan her terör olayı sonrası teröristlerden çok iktidarı suçlamayı alışkanlık haline getiren sosyal medya kalemşörlerinden midemiz bulanmaktadır.

Kısacası Beyler!!!

Sabrımız taşmış, ayranımız kabarmıştır.

Gara'da akan kanda alayını boğmadıkça yüreğimiz soğumayacaktır.

Terörün arka bahçesi olan HDP ve onun destekçileri ile ittifak kurdukları kahbelerle hesaplaşmadan 'PKK’yı bitirdik, yok ettik, mahvettik.' diyemeyiz.

Bu kadar vatan evladının kanını döken şerefsizleri artık değil, TBMM’de sokakta dahi görmeye tahammülümüz kalmamıştır.

HDP’nin kapatılması elzemdir.

Vatanını, milletini, devletini ve bayrağını seven Başsavcılar size sesleniyoruz.

Allah aşkına artık neyi bekliyorsunuz?

MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli’nin, söylediği gibi "Tarihi varlığımızı birilerinin lütfuna borçlu değiliz. Bağımsızlığımızı birilerinin sponsorluğuyla kazanmış değiliz. Bu coğrafyayı çekilişten kazanmadık, bonus diye almadık. Kan verdik, can verdik, bu topraklara vatan dedik. Baş verdik, ömür verdik, bu vatana Türk dedik. ‘’

Şimdi Türk’ün sabrını taşıran, ayranını kabartanlara bunun bedelini dağda’da, bağda’da, ovada da ödetmenin zamanı gelmiştir.

Vatan evlatları olarak bizler milli bir seferberlik ile canımızla, kanımızla bu kahbeleri inlerinde bulup kan kusdurmaya her daim hazırız.

Artık bu şerefsizlerin peşinin bırakılmaması, döktükleri kanların hesabının damla damla sorulmasının vaktidir.

Kandil'e bir şafak vakti Türk'ün şanlı bayrağı dikilmeli, terör elebaşları getirilip şehirlerin meydanlarında bir bir sallandırılmalıdır.

Suçsuz günahsız, üstelik savunmasız insanlarımıza kurşun sıkan bu şerefsizleri döktükleri kanda boğmak bizim şerefimiz ve namusumuz olmuştur.

Bunlar o kadar şereften ve namustan bihaber hainlerdir ki dirilerimizi bırakıp ölülerimizin mezarına saldıracak kadar alçalmışlardır.

Alçaklıkta sınır tanımayan bu kahbeler dün FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Ankara Gölbaşında şehit olan polis memuru ikizler Ahmet ve Mehmet Oruç kardeşlerimizin Adana Şehitliğinde bulunan mezar taşlarına saldıracak kadar şerefsiz olduklarını ortaya koymuşlardır.

Bir vatan evladı olarak Adana’da ki yetkililere söylüyorum.

Yok mudur Şehitliklerimiz gözetleyen mobesa kameralarınız?

Yedi düvele haber salın bulun tezzamanda bu kahbeliği yapan şerefsizleri.

Koyun Ahmedimin ve Mehmedimin mezar taşının altına başlarını ezin.

Öyle bir ezin ki aksın kanları soğusun yüreğimiz..

Ve diyoruz ki yeter artık bu defa ateş yalnızca düştüğü yeri yakmasın, terörün ve teröristin yanında yöresinde saf tutan kim varsa çembere alıp tepeden tırnağa tutuşturulsun.

Yansın Kandil, yılıkılsın Sincar

Türk milletinin Şehidinin mezartaşı ile oynamaya cüret etmenin bedelini yedidüvel şerefsiz ödesin.

Bu Aziz milletimizin siyasilere son çağrısıdır.

BBP Genel Başkanı Sayın Destici’nin söylediği gibi

‘’Ha Kandil'deki Karayılan ha Meclis'te oturan Karaçiyan. Ha Duran Kalkan, Ha Pervin Buldan.’’

Hiç bir fark yoktur.

TBMM’de arık terör yandaşı ve sözcüsü İSTEMİYORUZ…

Kanunmuş, maddeymiş, mevzuatmış, insan haklarıymış, demokrasiymiş hiç birini hiç bir bahaneyi amayı, fakatı, lakini kabul etmiyoruz.

Açık söylüyoruz terörün elebaşları birer birer meydanlarda sallandırılmazsa yüreklerimiz soğumayacak, öfkemiz sönmeyecektir.

Bu kutsal vatan toprağının ekmeğini yiyip havasını soluyan, devletin bütün imkanlarından yararlanan, sonra da dönüp bu devletin varlığına kurşun sıkan , şerefsiz teröristlere güzellemeler yapan siyasi terör safralarının yakasından tutmak millet vekaletinin iffetini taşıyan vatanını ve bayrağını seven milletvekilleri için namus meselesidir.

VESSELAM..