Gamze İSPİRLİ


HALKIN BÜROKRATI OLMAK…

Yıllardır bu şehirde gazetecilik yapıyorum, birçok bürokratı yakından takip ederek, haber yapma imkânım oldu. Kent siyaset ve ekonomisini iyi bilenlerdenim.


Yıllarca gerek gazetelerden, gerek televizyondan takipçilerime ulaşma şansım oldu. Kentin sorunları kendi sorunum oldu.

Bürokratlarla uzun uzun söyleşiler yaparak,  kentin sorunlarını analiz ettim.

Birçok vali, kaymakam ve siyasetçinin haberini yapma imkânı buldum.

Kentte vatandaşla iç içe her fırsatta onun yanında olan, kahvehanede, caddede,  egosuz, korumasız, vatandaşla duvar örmeyen bürokratları da gördük.  Noter görevi yapıp tayin süresini bekleyen bürokratları da.  Sadece imza atarak, halkın sorunlarına çözüm üretemezsiniz.

Branşı ekonomi olan bir gazeteci olarak, kent ekonomisi ilgimi çeken başlıklar arasında yer alıyor.  Bugüne kadar Erzurum’u yöneten valilerin bir kısmı kamu hizmetlerini ön planda tutarken, bir kısmı özel sektörü ve kentin önceliklerine yönelik çalışmalar yapan bürokratlardan oluşuyor.

Erzurum Valisi Sayın Okay Memiş ekonomi konusunda kentin kalkınmasına büyük önem veriyor, özel sektörü destekleyerek, istihdamı artırmak en önemli hedefleri arasında.

Tekstil kent konusunda önemli çalışmaları ve çabaları oldu sayın valinin, Tortum şelalesinin turizme kazandırılması, kış turizmi ve tarım sektörünün kalkınması öncelikler içerisinde yar aldı.
Sayın Vali, sürekli halkın içinde bulunarak, Erzurum’un Cumhuriyetin temellerinin atıldığı stratejik bir kent olduğunu vurguluyor ve Erzurumlulardan övgüyle bahsediyor.

Gerektiğinde marjinal kararlar alarak kentin önceliklerine rasyonel yaklaşıp,  sivil toplum kuruyuşlarını önemsiyor sayın vali. .

Erzurum’da ekmeğe yapılacak zam konusunda da Sayın Valimiz, fırıncıları ve tüketici dernek temsilcilerini davet ederek, katılımcı yönetim anlayışını önemsedi. Esnaf ve biz sivil toplum kuruluşları temsilcilerini bir araya getirdi.

Zor bir süreç geçiren esnafın sorunlarını elbette çok iyi biliyorum.

Yıllarca bu şehrin sesi oldum. Ama şunu da çok iyi biliyorum ki 25 kuruş kar sağlamak için belediye ekmek büfesi arayan vatandaşı durumu daha öncelikli

Ekmek kutsaldır, yoksul için çok önemlidir. Şu süreçte ekmekle uğraşmak rasyonel bir çözüm değildir.

Pandemi süreci dünya ekonomisini olumsuz etkiledi. Her kesim dertli SGK ve vergi borcu, doğalgaz borcu, üretim girdi maliyetlerinin yüksekliğinden dolayı kapanmanın eşiğine geldi bazı işletmeler.

Toplantıda fırıncılar bizlere zammı savunduğumuz için tepki gösterdi.  1.25 TL olan ekmeğin fiyatının 1.50 TL olmasını talep ettiler.

Sayın valimizde bu zammın zamanı olmadığını belirterek, zammın ramazandan sonra yapılması gerektiğini savundu.

Bende söz alarak tüketici dernek temsilcisi olarak 25 kuruşluk zammın yüzde 20 artışa tekabül ettiğini ifade ederek, bu oranın resmi enflasyonun üzerinde olduğunu ifade ettim.

Bu şehirde kahvehane ve lokantacılarda daha zor durumda en çok iş yapan kesim şimdilerde fırıncılar, 7, 24 çalışır durumdalar.  Fedakârlık yapmak gerekiyorsa herkes elini taşın altına koyabilmelidir.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da bu süreçte fırsatçılık yapan ve fahiş fiyat uygulayan esnaf konusunda duyarlı olunması gerektiğini vurgulayarak Ticaret Bakanlığı’nın denetimleri artırdığına dikkat çekiyor.

Ekmek 1.50 TL olduğunda,  yemek takviyesi olmadığı için çok ekmek tüketen ve aile nüfusu çok olan yoksul vatandaş günde 10 ekmek alırsa ayda 75 TL cebinden çıkmış oluyor.

Sayın valimiz geçim mücadelesi veren mağdur vatandaşın sesi o oldu o toplantıda.

Fırıncı esnafını da koruyarak,  önerilerini sunarak, ekmeğin hammaddesini satan esnafla toplantı düzenleyeceğini ifade etti.

Halkın valisi olmak böyle bir şeydir,  mağdurun ve güçsüzün yanında yer almak ve öncelikleri görerek katılımcı yönetim anlayışını benimsemektir.