Son günlerde sosyal medyada dolaşan bazı iddialar, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) camiasında büyük bir huzursuzluk yarattı. “Ankara Kuşu” adlı X hesabından yapılan paylaşımın ardından sessizlik hâkimdi. Ta ki, ASKON Genel Başkan Adayı Orhan Güngörür net bir yanıt verene kadar.
Güngörür, kurumun adını gölgeye düşürmeye çalışanlara karşı dimdik durdu; susturulmak istenenlerin sesi oldu. Ancak anlaşılan o ki, bu dik duruş ASKON Genel Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısını fazlasıyla rahatsız etti.
NE Mİ YAPTILAR?
Bu kez farklı bir yol seçtiler. ASKON’un şube başkanlarına ve üyelere, “Orhan Güngörür’ü takip etmeyin” talimatı gönderdiler.
Bu, açık bir baskıdır.
Bu, korkunun dışa vurumudur.
Kurum içinde kendi koltuğunu korumaktan başka derdi olmayan yöneticiler, demokrasiyi hiçe sayarak üyeleri susturmak istemektedir.
SUSUN, KONUŞMAYIN, TAKİP ETMEYİN!
Seçim sürecinde yaşanan usulsüzlükler bir yana, şimdi de “susun, konuşmayın, takip etmeyin” dönemi başlatılmış durumda. Bu anlayış, bir sivil toplum kuruluşunun değil, kapalı kapılar ardında yönetilen bir yapının göstergesidir.
Ama unuttukları bir şey var:
Gerçek mücadele susturulamaz!
ASKON’un geleceği, korku ve baskıyla değil; şeffaflık, cesaret ve adaletle şekillenmelidir.
“ASKON’A KARANLIK ÇÖKERKEN…”
Bir dönem Anadolu’nun vicdanı, dürüst ticaretin simgesi olan ASKON, bugün ne yazık ki kendi içindeki çürümeyle anılıyor. Artık kimse “böyle şeyler olmaz” diyemiyor. Çünkü belgeler, raporlar, tanık ifadeleri ortada.
Kurumun içi, çıkar ilişkileriyle örülmüş bir ağ tarafından ele geçirilmiş durumda.
BİLİRKİŞİ RAPORU: HER ŞEY BELGELİ
Sadece söylentiler değil; bilirkişi raporu açıkça yazıyor:
- Yetkisiz kişilere oy kullandırılmış,
- Şubeler keyfi biçimde devre dışı bırakılmış,
- Mali kayıtlar gizlenmiş,
- Tüzük hükümleri defalarca çiğnenmiş.
Bunlar tesadüf değil, planlı bir gaspın izleridir. Bir sivil toplum kuruluşu, birkaç ismin menfaat sofrasına dönüştürülmüştür. ASKON’un adı, ticaretin değil, talanın simgesi haline getirilmeye çalışılıyor.
SUSTURMA TALİMATI: KORKUNUN İTİRAFI
Yetmedi… Şimdi de “Orhan Güngörür’ü takip etmeyin” talimatı dolaşıyor. Bir sivil toplum kuruluşunda, genel başkan adayı hakkında üyelerine “takip etmeyin, konuşmayın, paylaşmayın” deniyor.
Bu çağrıyı yapanlar aslında korkularını ilan ediyor. Çünkü Orhan Güngörür’ün her sözü, yıllardır örülen yalan duvarlarını çatlatıyor. Bu korku, itirafın ta kendisidir. Adaletten, şeffaflıktan, hesaptan korkuyorlar!
Çünkü ortada kurumsal irade değil, kişisel çıkar düzeni var. ASKON’un itibarı yerle bir olmuş durumda. Yönetim koltuğu artık bir makam değil; çöküşün sembolü haline gelmiş.
Devlet bu tabloya kayıtsız kalamaz. Bu kadar açık tahrifat, bu kadar net usulsüzlük, ancak yargı eliyle temizlenebilir.
ASKON’un yeniden ayağa kalkması, önce bu çürümüş yapının tasfiyesiyle mümkün olacaktır.
ORHAN GÜNGÖRÜR: SUSMAYAN SES
Ve bu karanlığın ortasında bir isim; Orhan Güngörür.
Susturulmak isteniyor ama susmuyor. Baskı görüyor ama geri adım atmıyor.
Çünkü biliyor ki bu mücadele sadece kendi geleceği için değil; ASKON’un onuru ve kurtuluşu için veriliyor.
SON SÖZ
Bugün ASKON’un içinde çürümüş bir düzen varsa, bu düzenin sürmesini isteyenler de o çürümüşlüğün ortaklarıdır.
Ama herkes bilsin ki bu millet, çıkarın değil, ahlakın ve adaletin yanındadır.
ASKON ya temizlenecek, ya da kayyumla hesap verecek.
Ve o gün geldiğinde, kimlerin kimleri “takipten çıkardığı” değil, kimlerin vicdanını sattığı konuşulacak.
Unutmayın:
Susturulanlar değil, susturanlar kaybeder.
Ve kaybetmeye çok az kaldı.

