EPAM’ın hazırladığı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli İzleme Raporu, öğretmenlerin yeni eğitim modeline dair ilk yıl deneyimlerini ortaya koydu. Öğrenci merkezli yaklaşım olumlu karşılanırken; altyapı eksiklikleri, hizmet içi eğitimlerin yetersizliği ve sınav sistemiyle uyumsuzluk gibi sorunlar dikkat çekti.
ANKARA (İGFA) - Raporda, öğretmenlerin model hakkındaki olumlu yaklaşımları kadar karşılaştıkları zorluklar ve çözüm önerileri de yer aldı.
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 2024 yılında uygulamaya konulan TYMM, yalnızca akademik bilgi aktarımını değil; öğrencilerin zihinsel, sosyal, duygusal ve manevi gelişimini de desteklemeyi amaçlıyor. Modelin merkezinde yer alan Erdem–Değer–Eylem çerçevesi, çağdaş eğitim anlayışını medeniyet kökleriyle buluşturuyor.
EPAM’ın Takip ve İzleme Projesi (TAKİP) kapsamında hazırlanan rapor, 2024–2025 eğitim-öğretim yılında 5. sınıf düzeyinde Türkçe, Matematik ve Fen Bilimleri derslerinde görev yapan öğretmenlerin deneyimlerine dayanıyor.
Rapora göre öğretmenler, TYMM reformunu genel olarak “gereklilik” olarak görüyor ve olumlu karşılıyor. Öğrenci merkezli, etkinlik temelli ve yaparak-yaşayarak öğrenmeye dayalı yaklaşımın sınıf içi motivasyonu artırdığı belirtildi. Programın beceri temelli yapısı, günlük yaşamla ilişkilendirilebilir olması ve öğrencilerin katılımını desteklemesi, güçlü yönler arasında gösterildi.
KARŞILAŞILAN GÜÇLÜKLER
Olumlu değerlendirmelerin yanında, uygulamada bazı sorunlar da raporda yer aldı.
Hizmet içi eğitimler: Kısa ve teorik kalan eğitimler nedeniyle öğretmenler kendilerini uygulamada rehbersiz hissetti.
Altyapı eksiklikleri: Kalabalık sınıflar, materyal yetersizlikleri ve laboratuvar imkânlarının sınırlılığı en sık dile getirilen sorunlar oldu.
İçerik yoğunluğu: Tema sayısı azalmasına rağmen içeriklerin yoğunluğu arttı, ders saatlerinin yetersizliği konuların yetiştirilmesini güçleştirdi.
Sınav sistemi: TYMM’nin süreç odaklı ölçme yaklaşımı ile merkezi sınavların test odaklı yapısı arasında uyumsuzluk bulunduğu ifade edildi.
BRANŞLARA YÖNELİK BULGULAR
Rapor, ders bazında da dikkat çeken gözlemler sundu.
Türkçe: Akademik dilin yoğunluğu, bazı konuların çıkarılması ve sezdirme yoluyla öğretilmesi eleştirildi.
Matematik: Soyut kavramların erken yaşta verilmesi öğrencilerin bilişsel gelişim düzeyine uygun bulunmadı.
Fen Bilimleri: Laboratuvar yetersizlikleri uygulamaların verimliliğini düşürdü.
ÖNERİLER
EPAM’ın raporunda, modelin daha etkili uygulanabilmesi için şu öneriler yer aldı:
Öğretmenlere yönelik modüler ve uygulamalı mesleki gelişim programları hazırlanmalı,
Okul altyapıları güçlendirilerek derslik sayısı artırılmalı,
Ölçme-değerlendirme sistemi, TYMM’nin süreç odaklı yaklaşımıyla uyumlu hale getirilmeli,
Velilerin sürece katılımı artırılmalı ve öğretmen iş birliği platformları oluşturulmalı.