Şekerli gıdalar var olan diş eti hastalığının şiddetini artırabiliyor. Diş etlerinin sert gıdalar ile karşılaşmasının önemine dikkat çeken uzmanlar, diş ve diş etlerinin aktif tutulabilmesi için daha ziyade pişmemiş ve bütün gıdalara yönelmek gerektiğini söylüyor.
İSTANBUL (İGFA) - Birçok insan için günlük bir alışkanlık haline gelen sakız çiğneme alışkanlığının ağız sağlığını koruduğunun bilindiğini dile getiren Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, yapılan çalışmaların, sakızın mekanik temizlik sağladığını ve içeriğindeki ksilitol sayesinde bakteri çoğalmasını engellediğini gösterdiğini de vurguladı.
Güler, yiyecekler ve diş eti sağlığı arasındaki ilişkiyi değerlendirdi.
Yiyecekler ve diş eti sağlığı arasındaki ilişkinin yiyeceklerin içeriğinden çok yapısıyla ilgili olduğunu ifade eden Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Diş etleri dişleri çepeçevre sararak alttaki kemiği mekanik etkenlerden koruyan bir kılıf görevi görür. Bu kılıfın her daim etkili çalışması ve görevini tam anlamıyla yerine getirebilmesi için sürekli talim yapması gerekir. Burada bahsedilen talim, diş etlerinin sert gıdalar ile karşılaşmasıdır.” dedi.
Günümüz gastronomisinin daha ziyade yumuşak ve kolay tüketilebilen gıdalara evrildiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Abur cuburlar, fast food dediğimiz hazır ve kolay gıdalar hep hızlı ve lezzetli bir tüketimi hedefliyor. Dolayısıyla ağız; dişler, diş etleri ve eklem olarak bütünsel düşünüldüğünde, çok da iyi çalışmıyor, çünkü açıkçası çok iş verilmiyor. Ön dişlerimiz ısırmak ve koparmak, arka dişlerimiz ise parçalamak görevini üstlenirler. Yumuşak gıdalar tüketildiğinde bu görev çok kolaylaşıyor ve layıkıyla yapılamıyor. Dolayısıyla diş ve diş etlerimizi aktif tutabilmek adına daha ziyade pişmemiş ve bütün gıdalara yönelmemiz gerekiyor. Pişmeden tüketilebilen meyve, sebze ve kuruyemişler günlük besin rutinimizde yer alması gereken gıdalardır. Bu tür sert gıdaların ön dişlerle ısırılması ve arka dişlerle çiğnenmesi hem dişlerin fizyolojik olarak temizlenmesi hem de mekanik etkenlere maruz kalması sebebiyle güçlenmesi anlamına gelir.” diye konuştu.
20 YAŞ DİŞLERİ NEDEN ÇEKİLİYOR?
Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, 20 yaş dişleri konusuna da değinerek, şunlarıu kaydetti:
“Günümüzde 20 yaş dişlerinin çekimi çok rutin bir prosedür halini aldı. Aslında bu dişlerimiz insanlık tarihinden beri vardı ve 18 yaş civarında ağızdaki yerlerini alırdı. Bunun günümüzde gerçekleşmemesiyle ve bu dişlerin ağızdaki yer darlığından dolayı çekilmek zorunda kalmasıyla ilgili en geçerli teori artık sert gıdaların tüketilmemesidir. Sert gıdalar diş aralarında aşınmalar sağlayarak ve kas gelişimini uyararak bu boşlukları kapatmak üzere dişlerin öne doğru hareketine sebep olmakta, böylece 20 yaş dişi dediğimiz 3. büyük azı dişlerinin en arkalarda çıkabilecekleri alanları oluşturmaktaydı. Günümüzdeki diyet alışkanlığının yumuşak ve pişmiş gıdalara kayması sebebiyle dişler arasında bu aşınmalar oluşamıyor ve dişler ilk sürdükleri pozisyonlarında kaldıkları için 20 yaş dişlerine sürebilecekleri yer sağlanamıyor.”