Sakarya'nın Hendek ilçesinde 3 Temmuz 2020'de 7 kişinin hayatını kaybettiği, 127 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istenen 7 sanık, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkacak.
Müştekiler ile taraf avukatları da ilk duruşmada hazır bulunacak. İddianamede, 108 kişi müşteki olarak geçiyor.
Adliye içi ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alınacak. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri dolayısıyla izleyicinin alınmayacağı duruşmaya az sayıda basın mensubu katılabilecek.
Gerek müşteki sayısının fazlalığı gerek dosya kapsamı gerekse de Kovid-19 önlemleri göz önüne alındığında duruşma için 3 günlük süre ayrıldı.
Sakarya'nın Hendek ilçesi Yukarıçalıca mevkisinde yaklaşık 15 dönüm üzerine kurulu havai fişek fabrikasında 3 Temmuz saat 11.15'te meydana gelen ve olay yerine 50 kilometre mesafedeki kentin birçok noktasından duyulan patlamalarda 7 kişi hayatını kaybetmiş, 127 kişi yaralanmıştı.
Patlamaya ilişkin gözaltına alınan aralarında fabrika sahibinin de bulunduğu 5 şüpheli tutuklanmış, bir zanlı ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Kontrollü imha amacıyla Adapazarı ilçesi Taşkısığı mevkisine getirilen fabrikadaki patlayıcıların 9 Temmuz saat 11.35'te kamyondan indirildiği sırada meydana gelen patlamada da 3 asker şehit olmuş, 8 jandarma personeli ile kamyon şoförü yaralanmıştı.
İlk patlamaya ilişkin soruşturmayı yürüten Hendek Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezleke, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca aralarında fabrika sahiplerinin de bulunduğu 7 şüpheli hakkında hazırlanan 27 sayfalık iddianame, 1. Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu. Mahkemece kabul edilen iddianamede, 5'i tutuklu 7 kişinin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
İddianamede, "Çin Mahallesi" olarak adlandırılan bölgede derinlikleri 8 metre, boyları ise 24 metreye kadar ulaşan 7 büyük patlama çukurunun oluştuğu belirtildi.
Bu bölümde kimyasalların belirli formüller doğrultusunda birleştirilerek "misket" olarak tabir edilen ve havai fişek ile gök bombası yapımında kullanılan patlayıcı maddenin üretildiği ve depolandığı kaydedilen iddianamede, bu bölümde kimyasal madde depoları, misket kurutma fırınları, barut üretim yeri, barut kurutma fırını ile odaların bulunduğu aktarıldı.
İddianamede, yıkılmış bina içerisinde görünen iki makineyle barut üretimi yapıldığının tanık ve müştekiler tarafından beyan edildiği belirterek, İl Emniyet Müdürlüğüne barut üretimi için izin talebinde bulunulup bulunulmadığı ve karar verilip verilmediğinin sorulduğu kaydedildi.
Gönderilen cevap yazısında barut üretimi için ön izin talebinde bulunulduğu ancak iş yerinin inşa izni olmaması nedeniyle barut üretim tesisi kurulmaya başlanamayacağının tebliğ edildiğinin belirtildiği iddianamede, "Bu kapsamda şüphelilerin söz konusu fabrikada barut üretim izin ve yetkisi olmamasına rağmen kaçak olarak barut ürettikleri anlaşılmıştır." ifadesi kullanıldı.
İddianamede, fabrika içerisinde bulunan yapıların mevzuata aykırı ruhsatsız olarak inşa edildiği, bu bölümde yer alan depolar ve binalar içerisinde bulunması gerekenden çok fazla miktarda üretim malzemesi ve ham madde bulundurulduğu, bu durumun patlamanın çevreye olan etkisini artırdığı ve patlamanın büyük ve yıkıcı olmasına neden olduğu belirtildi.
İddianamede, mevzuat gereği depolar arasındaki gerekli mesafenin ve depo olarak kullanılan yapıların etrafında yer alması gereken sütre duvarların bulunmamasının ilk patlamanın diğer bölümlere de sırasıyla sirayet etmesine neden olduğu kaydedildi.
Bu kadar tehlikeli bir faaliyetin yürütüldüğü fabrikada mevzuat hükümlerine uygun bir toplanma alanının ve sığınağın bulunmadığı aktarılan iddianamede, bunun ölü ve yaralı sayısını artırıcı bir etki yarattığı vurgulandı.
Binaların elektrik bağlantılarının da özensiz yapıldığının ifade edildiği iddianamede, işçilere daha fazla iş çıkarılması için baskı yapıldığı öne sürüldü.
Baskı ortamının iş yetiştirebilmek adına işçileri iş kurallarını çiğnemeye, gerekli dikkat ve özeni göstermeden çalışmaya ittiği savunulan iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
"Bu durumun tüm müşteki beyanlarıyla sabit olduğu, işletmeye barut üretimi hususunda izin verilmemesine rağmen şüpheli işverenlerin baskı ile çalışanlara usulsüz ve kaçak bir şekilde barut üretimi yaptırdığı ve bu barutların imalatta kullanıldığı anlaşılmıştır."
