Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaş nedeniyle, Türkiye'nin birçok konuda savaştan etkileneceği konuşuluyor. Türkiye'de turizmin nasıl etkileneceğini anlatan Türkiye Turizm Acentaları Birliği (TÜRSAB) Güney Marmara Bölge Temsil Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu, "Savaş'ın uzun sürmesi halinde turizm toparlanamayabilir" derken, TÜRSAB Genel Merkez Üyesi Hasan Eker, "Yeni müşteriler için farklı pazarlara açılmamız gerekiyor" dedi.
RAMAZAN ACAR / BURSADA BUGÜN/BURSA İGFA- Geçtiğimiz günlerde Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasıyla dünya alarma geçti. Rusya'ya önemli yaptırımlar uygulandı ve uygulanmaya devam ediyor. Savaşın resmen başlamasıyla ekonomik anlamda önemli dalgalanmalar meydana gelirken, dünya ekonomisinin bu savaştan etkilenmesi bekleniyor. Peki, Rusya ve Ukrayna'nın sınırında bulunan ülkemizde ne gibi problemler yaşanacak? Turizm alanında savaşın ülkemize etkilerini anlatan Türkiye Turizm Acentaları Birliği (TÜRSAB) Güney Marmara Bölge Temsil Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu ve TÜRSAB Genel Merkez Üyesi Hasan Eker Bursada Bugün'e özel açıklamalarda bulundu.
"BU SENE TAMAMEN KAYIP"
Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle ister istemez turizm de etkilenmiş durumda olduğunu söyleyen TÜRSAB Güney Marmara Bölge Temsil Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu, "Rusya ve Ukrayna yakın komşu pazar olarak Türkiye'ye en çok turist getiren iki ülke konumunda. Gerginlik başlamadan önce ciddi ön talepler vardı. Bursa olarak da Uludağ'a bu iki ülkeden turistler geliyor. Önümüzdeki dönem için Uludağ'a talepler oldukça fazlaydı. Tabii istemediğimiz bu savaş nedeniyle de turizm hareketi kapanmış durumda. İnsani boyuttan baktığımızda tabii ki ekonomik değerler ikinci boyutta kalıyor ama bir gerçek var ki ekonomi de insanın yaşaması için önemli bir etken. Bu doğrultuda bu seneyi Rusya ve Ukrayna pazarında tamamen kayıp olarak görüyoruz. Eğer bir an önce bu savaş bitmezse, turizm toparlanamayabilir. Kısa vadede taraflar anlaşır, olumlu bir sonuç çıkarsa turizm tekrar toparlar diye düşünüyoruz" diye konuştu.
"TÜRKİYE'DE TALEPLER DÜŞECEK"
Sadece konuya Rusya ve Ukrayna bazında bakmıyoruz. Savaşa yakın komşu bir ülke olduğumuz için diğer ülkelerden de Türkiye'ye gelişlerde bir endişe olmasını, taleplerde azalma olmasını öngörüyoruz. İnşallah bu öngörümüz gerçekleşmez. Biz de bunun için diyoruz ki savaş bölgesine tehlike arz edecek kadar yakın değiliz.
"EKONOMİK KAYIP ARTABLİR"
Kış sezonu Türkiye'de bitmek üzere olduğunun belirten Murat Saraçoğlu şöyle devam etti; "Kış sezonuyla yaz sezonu arasındaki ilkbahar döneminde bu iki ülkeden çok fazla turist akını olmuyordu. Yaza kadar sorun çözülürse ekonomik kaybın yüzde 20'lerde olmasını bekliyoruz. Ama süreç uzun ve belirsiz bir şekilde devam ederse ekonomik kayıp da bu doğrultuda daha da yüksek olacak. Türkiye'nin Türk Dünyası tarihi başkenti olmasıyla, Türk kökenli ülkelerden ciddi anlamda turist bekliyoruz" diyen Saraçoğlu sözlerine şöyle son verdi; "Biz turizmciler olarak tarihi başkentin sadece bürokrasiyle kalmamasını, halklar için de bu vesileyle karşılıklı seyahatler düzenlemesini önermiştik. Bu doğrultuda da ilgili ülkelerle çalışmalara başlamıştık. Yaşanan süreç nedeniyle, gördüğümüz kadarıyla bu ülkelerdeki tur operatörlerinde ve acentelerde bir belirsizlik, endişe görülmeye başlandı."
"TÜRKİYE'NİN ÇIKARLARI GÖZETİLMELİ"
Rusya ve Ukrayna'nın, turizm açısından çok önemli iki ülke olduğunu belirten Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Genel Merkez Üyesi Hasan Eker şunları kaydetti; "Ukrayna ve Rusya, Türkiye'nin yurtdışı pazarının yüzde 20'sini oluşturuyor. Dolayısıyla bizim açımızdan iki pazarda çok önemli. Bu anlamda bizim yapmamız gerekenler şunlar;
Birincisi temkinli davranarak, Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda hem Ukrayna'da bulunan Türklerin hakları korunmalı, hem de Rusya'yla kötü olmadan, bu konuyu çok ince bir çizgide yürütmemiz gerekiyor. Yani her iki ülkeye de taraf olmadan bir süreç işlenmesi gerekiyor. Geçtiğimiz yıllarda Rusya'nın ve Almanya'nın boykotları ülke ekonomimize ciddi zararlar verdi. Dolayısıyla burada temkinli bir dış pazar politikası izlenmesi gerekiyor.
İkinci olarak; bu savaşın ne kadar süreceği belli değil. Savaşın uzun sürme ihtimaline karşılık yeni ülkeler tespit edip onlarla çalışmamız lazım. Daha önceki krizlerde özellikle İran pazarından, Arap ülkelerinden yeni müşterileri Türkiye'ye çekmiştik. Şimdi de bunlara ilaveten Pakistan, Hindistan, Çin gibi ülkeleri de yeni pazar olarak hedef almamızda fayda var. Çünkü komşu ülkelerimizdeki krizler her zaman yaşanabiliyor. Daha önceden turizmciler bunu yapmıştı. Daha önceki Rusya boykotunda Kazakistan, Özbekistan ve İran'dan gruplar getirildi. Şimdi de saydığımız ülkelerden tatil turizmi anlamında yeni müşteriler getirilebilir.
Üçüncü söyleyeceğim ise; iç pazarlar da oteller için önemli. Geçen haftaya kadar dış Pazar çok iyiydi. Oteller iç pazara fazla oda vermeyip, tüm önceliklerini dış pazara göre belirlemişlerdi. İç Pazar biraz sıkıntılıydı. Dolayısıyla oteller, bu süreci hem iç pazarla, hem de dış pazarla birlikte yönetmeli. Dış pazar bittiğinde sonuçta iç pazara muhtaç kalınıyor. Bu yüzden otellerin her zaman dış pazar ve iç pazar olarak dengesini gözeterek yer ve fiyat vermesi gerekiyor. Bu anlamda iç pazar işi yapan turizm acentalarının da otelleri koruyarak, olası bir dış pazar sorununda otellerimize destek olmalı. O yüzden, otellerin böyle olaylar olmadan da iç pazar acentalarına sahip çıkması gerekiyor.
Son olarak da turizmin sigorta fonuna ihtiyacı var. Çünkü turizmde krizler bitmiyor. Pandemi, 15 Temmuz, savaşlar gibi sürekli bizi etkileyen önemli krizler meydana geliyor. Bundan dolayı da, ülkedeki turizmcileri korumak amacıyla bir turizm fonuna ihtiyaç var."