Türkiye’de kadın ve çocuk cinayetleri, şiddet ve taciz olayları her geçen gün artıyor. Bu cinayetlerden etkilenen birçok çocuk, kadın ve ergen çocuğa sahip ebeveynler kendilerini tedirgin hissediyor. Toplumun her alanını etkileyen bu olaylardan sonra, psikologlara başvuran danışan sayısı da artış gösterdi.
Esmanur Gülbahar / HERKES DUYSUN
BURSA (İGFA) - Uzman Psikolog Uğur Kartum, kadın cinayetlerinin artmasının toplum üzerindeki psikolojik etkilerini Herkes Duysun’a anlattı.
Kadın cinayetlerinin artmasının toplum üzerinde ciddi psikolojik etkileri olduğunu belirten Uzman Psikolog Kartum, bu durumdan en çok etkilenen grupların çocuklar, kadınlar ve ergen çocuğa sahip aileler olduğunu vurguladı.
AİLELERİN TEDİRGİNLİĞİ KIZ ÇOCUKLARI ÜZERİNDEKİ BASKIYI ARTIRIYOR
Bu tarz cinayetlerin toplum üzerinde psikolojik, kültürel ve sosyal etkileri olduğunun altını çizen Kartum, ebeveynlerin de üzerinde travma yarattığını vurgulayarak, “Bu olaylar toplumsal korku yaratıyor ve toplumun her alanını derinden etkileyebiliyor. Özellikle bir ergen veya küçük yaşta kız çocuğuna sahip olan aileler, bu durumdan en çok etkilenen aileler olarak ön plana çıkıyor. Bu ailelerde travmatik izleri görebiliyoruz çünkü herkes kendi çocuğuyla ilgili tedirginlik duyuyor. Bu tedirginlik, güvensizliğe ve kız çocuğu üzerindeki baskının artmasına neden olabiliyor. Çocukların özgürlüğü kısıtlanabiliyor, kıyafetlerine karışılabiliyor. Anne babanın gözü sürekli kız çocuğunun üzerinde oluyor. Bu durumun, kız çocukları ve ergenler üzerinde de bir psikolojik baskı oluşturduğunu biz görebiliyoruz.” dedi.
KADINLAR HAYATIN HER ALANINDA KORKUYLA YAŞAYABİLİYOR
Kadınların da hayatın her alanında bu korkuyla beraber yaşamak zorunda kaldıklarını ifade eden Uzman Psikolog Kartum, kadınların özellikle iş yaşantısında veya sosyal ilişkilerinde tedirginlik ve güvensizlik durumunun hakim olabileceğini belirtti.
HABERLERİ TAKİP EDEN ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİSİ BOZULUYOR
Bu tarz olaylara maruz kalmasa da olayların sosyal medyada yayılmasının özellikle küçük yaştaki çocukları etkileyebildiğine dikkat çeken Kartum, “Kadınlar toplumda, başlarına ne gelebileceğini bilemiyor olabilirler ve bütün sosyal ilişkilerini ona göre düzenliyorlar. Bu bizim toplumumuzdaki kadınlar için çok üzücü bir şey. Bu tarz şeylere maruz kalmasa da sosyal medyada çok fazla yayılması ve konuşulması küçük yaştaki çocukları etkileyebiliyor. Kliniğimize küçük yaşta çok fazla çocuk için başvuruluyor. Bu yaştaki çocuklar bu haberleri takip ettikleri için onların da psikolojisi bozulabiliyor, korkabiliyor ve travmatik durumlara maruz kalabiliyorlar. Aileler bize bu tarz haberleri izleyen çocukları getiriyorlar, bu çocuklar üzerindeki etkisi maalesef ürkütücü derecede.” diye konuştu.
“KAYGI, STRES VE PANİK YAŞAYANLAR RUH SAĞLIĞI UZMANINDAN DESTEK ALMALI”
Bu haberleri takip edip stres, kaygı ve panik yaşayan kişilerin mutlaka psikolojik destek almasını öneren Uzman Psikolog Kartum, “Bizde bazı yasalar çok yetersiz, biz toplum olarak kadınlarımızı ve çocuklarımızı koruyamıyoruz. Cezai sistemler yetersiz kalıyor. En büyük tehlikelerden bir tanesi de kadın cinayetlerin normalleştirilmesidir ve aslında en tehlikeli durumlardan bir tanesi budur. Bu tarz durumları takip edip etkilenen, kaygı, stres ve panik gibi durumları yaşayanların bir ruh sağlığı uzmanından profesyonel destek alması önemlidir. Yaşam kalitesini düşürüyor, sosyal ve iş yaşantısını etkiliyorsa mutlaka bu konuda psikolojik destek alınmasını öneriyorum.” şeklinde konuştu.
“11 EKİM DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ KUTLU OLSUN”
11 Ekim Dünya Kız Çocukları gününü de unutmayan Uzman Psikolog Uğur Kartum, bu konuda toplumsal bilincin artırılması, özellikle okullarda bu tarz eğitimlerin sıkça verilmesi taraftarı olduğunu dile getirerek, Dünya Kız Çocukları Gününü kutladı.