Dünyada hızla devam eden ve pandemi ile birlikte bu hızı daha da artıran teknolojik dönüşüm endüstriyi de etkisi altına aldı. Uzun yıllardan beri süre gelen ve çözüm aranan birçok zorlu sürecin Endüstri 4.0 ile birlikte hızlı ve kolay bir şekilde çözüme ulaşabilmesi firmalarda bu dönüşümü kaçınılmaz hale getirdi.
İSTANBUL (İGFA)- Bilinen geleneksel üretim yöntemleri yerini yüksek teknolojili inovatif sistemlere bırakırken, bu değişim verimliliği ve üretim kapasitesini doğrudan etkiliyor.
Geliştirdiği otonom sistemleriyle global ve ulusal firmalara bu alanda çözümler sunan yerli girişim ZGN Otonom ve Robotik CEO’su Özgün Yabalak, akıllı fabrikaların sanayiciye her anlamda avantajlar sunduğunun altını çizerek: “Akıllı fabrikalar, bilinen ve geleneksel olarak kabul edilen üretim ve imalat sistemleri üzerine verim, enerji, kapasite vb. maliyeti ve değeri doğrudan etkileyen kritik konuların anlık olarak takip edilebilmesini ve gerektiğinde uzaktan müdahale edilebilmesini sağlayan teknolojik otomasyon sistemleriyle donatılmış fabrikalardır.
Günümüzde teknoloji gelişimindeki yüksek hız üretim ve imalat yapan tüm fabrikaları doğrudan etkilemektedir. Bilinen ve kolaylıkla görülen bir gerçek olarak günümüzde üretim kapasiteleri ve fabrika sayıları hızla artmaktadır. Hammadde maliyetlerinin sürekli yükselen bir grafik izlemesi, sektörlerde artan alternatiflere doğru orantılı olarak artan rekabet ve birim ürün maliyetinde sahip olunması git gide daha değerli hale gelen rekabet avantajı, fabrikaları akıllı ve değerli üretim yapmaya zorlamaktadır.
Üretimin, hammaddenin, enerjinin, birçok yönden kalitenin ve kapasitenin takibinin yapılması maliyetlerin kontrol altında tutulması, tasarruf fırsatlarının görülmesi ve hızlı bir şekilde değerlendirilebilmesi akıllı fabrikaların sağladığı en önemli avantajlardır. Gerçek zamanlı yani anlık üretim takibiyle birlikte hatalı durumlar, dar boğazlar, kalite kayıpları vb. durumlar noktasal olarak tespit edilebilir.” dedi.
TÜRK SANAYİSİNİN ALTYAPISI AKILLI FABRİKALARA HAZIR
Günümüzde Türk sanayisinin de bu tip akıllı sistemlere kayıtsız kalmaması gerektiğini belirten Özgün Yabalak, “Yurtiçi ve yurtdışı talep ve ihtiyaçların artması, ülkemiz sanayisini de doğrudan etkilemektedir. Taleplere hızlı ve yeterli cevap verebilmek, üretimin talep edilen kalitede, uygun maliyetle gerçekleştirilebilmesi için akıllı fabrika konusu istisnasız tüm sektörlerde Türk sanayisinin gündeminde olması gerekmektedir. Türkiye’deki fabrikalar kritik birçok sektörde yüksek otomasyonlu üretim altyapısına sahiptir.
Üretim, insan gücünden çok makine gücüyle, standart kalitede ve yüksek kapasitelerde gerçekleştirilebilmektedir. Döviz kurlarından doğrudan etkilenen, hammadde ve yedek parça kalemlerinde ithalatın baskısı altında hayatta kalmaya çalışan Türk sanayisi, üretim sahalarını akıllı hale getirerek doğru zamanda, doğru miktarda minimum kayıpla üretimlerini yapabilmek adına akıllı fabrika dönüşümlerine önem vermelidir. Sanayimiz, sahip olduğu altyapısal yeterlilikle akıllı fabrika dönüşümüne başlayabilecek ve hızlı bir şekilde üretim yapı ve stratejilerini bu kapsamda gerçekleştirebilecek durumdadır. Tek yapılması gereken kısa vadede gerekli planlamaların yapılması ve adımların doğru sıralamayla atılmasıdır." dedi.