Bursa'nın Osmangazi ilçesine bağlı Kuruçeşme Mahallesi'nde tarihin yok edildiğini öne süren mahalle sakinleri tapu kayıtlarında tekke olan yerlerin alkol ruhsatı alıp satış yapan işletme haline dönüştüğünü iddia etti. Mahalleli duruma isyan ediyor ve yetkililerden, bu yerlerin acilen aslına dönüştürülmesini bekliyor.
ERCAN ÇALIŞIR / BURSADA BUGÜN (BURSA İGFA)
Bursa, Osmanlı'nın ilk başkentidir. Tarihi dokusu camiler, külliyeler, türbeler, medreseler, 'tekkeler' ile bezenmiştir. Evliyalar şehri Bursa'da zamanında her gün 40 hatim indirilen tekke, iddialara göre; Bursa Türk Musevi Cemaat Vakfı'na hibe edilmiş. Kuruçeşme Mahallesi'nde bulunan, tapu kayıtlarına göre tekke olarak görülen iki yapıda alkol satışı yapıldığı öne sürüldü. Dönemin kadısı, cami imamını birkaç gün tutuklar ve cemaati olayın ardını aramaz. "Yapmıştır bir şey ki tutuklanmıştır" derler. Daha sonra Musevilerin haham başı dönemin kadısı tarafından tutuklanır. Cemaati karakola gidip cemaat liderine sahip çıkar, daha sonra serbest bırakılır ve meşhur bir hikâye olan 'Bu çeşmeden Müslümana su içmek haramdır' doğar.
İşte bu hikayenin doğduğu çeşme, Osmangazi ilçesi, Kuruçeşme Mahallesinde bulunan Ceziri Kasım Paşa Tekkesi'nin hemen arkasında bulunuyor. Aynı mahalle içerisinde 40 kız talebenin her gün 40 hatim indirdiği, Piri Mehmet Paşa Tekkesi de bulunuyor ve bu iki tekkenin 40 dönüme yakın arsa üzerine kurulduğu söyleniyor. Tekkelerin bir kısmı şu an Bursa'nın en işlek caddelerinden olan Altıparmak Caddesi yapılırken kamulaştırılmış. Mahallelinin anlatımlarına göre, bu iki medresenin makus talihi Kurtuluş Savaşı zamanında başlıyor. Mahallenin aklı selim erkekleri, cepheye gidip dönememiş.
2. Selim döneminde mahalleye yerleştirilen Museviler, zamanla başıboş kalan mahalledeki evleri sahiplenmiş. Yine mahalle sakinleri, askeriyede subay olarak görev yapan o zamanlar 'Akıncı Şükrü' şimdilerde ise 'Arap Şükrü' diye bildiğimiz kişi ile beraber başıboş kalmış evlerin tapularını Musevi Cemaatinin aldığını belirtiyor. 1986 yılında ise bahse konu olan Ceziri Kasım Paşa Tekkesi ve Piri Mehmet Paşa Tekkesi'nin, dönemin Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nden, Bursa Türk Musevi Cemaat Vakfı'na hibe edildiği tapu kayıtlarında görülüyor.
"TEKKELERDE ALKOL SERVİSİ YAPILIYOR"
Şu an bu iki tekkenin içerisinde ve çevresinde alkol satışı yapan işletmeler yer alıyor. Dini hassasiyetler ile ilim için hizmet veren bu iki tekkede alkol servisi yapılıyor. Mahalleli, bu konuda tüm kamu kuruluşlarına başvurduklarını ve dönüşü yine Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nden aldıklarını belirtiyor. Hatta mahalle sakinleri daha da ileri giderek, yakın zamanda Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nden "dönemin kurum yetkilileri uygunsuz bir işlem yapmışlar, şu an bu işi bizim çözmemiz mümkün değil" diye sözlü bir cevap aldıklarını da belirtiyor ve tapu kayıtlarında 'tekke' olarakta görülen bu iki ilim ve irfan yuvası, maalesef birileri tarafından, birilerine peşkeş çekilmiştir diye belirtiyor. Mahalleli 10 yıldır mücadele verdiklerini söyledikleri bu konuda, acil şekilde gerek merkezi gerekse yerel yönetimden adım bekliyor. Kamulaştırma yapılarak aslına uygun şekilde hizmete alınmasını istiyor.
MUHTAR TEHDİT EDİLMİŞ
Kuruçeşme Mahalle Muhtarı suskun kalmayı tercih ederken, daha önceki girişimleri sonucunda tehdit edildiğini belirtti.
"BURANIN ADI YAHUDİLİKTİR"
Bursa Türk Musevi Cemaat Vakfı Başkanı Leon Elnekave konuyla ilgili şöyle konuştu; "Bursa ilk başkentti. 15. asırdan bahsediyoruz. Daha önce defalarca söyledim. Buralar ovaydı, ev yoktu. Dönemin padişahı 1499 yılından sonra İspanya'dan kovulan Yahudileri buralara yerleştirdi. Selanik, Tokat, Manisa civarlarına da yerleştirdi.
