TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Dr. Fevzi Çakmak, genç nüfusun doğru politikalarla köylerde çiftçilik yapmaya teşvik edilmesi gerektiğini ifade etti. Bursa'nın tarım anlamında şanslı olduğunu söyleyen Başkan Çakmak, Bursa'nın ürünlerini katma değerli ürünlere dönüştürerek bir marka oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
GÜLİN ÖZDEMİR / BURSADA BUGÜN/ (BURSA İGFA)- TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Dr. Fevzi Çakmak, tarım sektörünün sorunları hakkında açıklamalarda bulundu. Bir an önce genç nüfusun köylerde tarımla uğraşması gerektiğini ifade eden Başkan Çakmak, "Türk tarımının pek çok sorunu var. Öncelikle köydeki çiftçi nüfusunun yaş ortalaması yükseldi. 55 yaş ve üzeri kişiler çiftçilik yapıyor. Bu nesil bir süre sonra çiftçilik yapamaz duruma geldiğinde araziler el değiştirecek. Bir takım büyük holdinglerin eline geçme ihtimali çok yüksek. Belki uluslararası şirketlerin eline geçecek. Başka ülkenin şirketlerinin hegemonyasında olan bir tarım politikası oluşmuş olacak. Bu durumları yaşamamamız için genç nüfusumuzun tekrar köylerine dönüp çiftçilik yapabilmesi için politikalar üretmemiz gerekiyor. 'Genç insan neden şehre geliyor, neden çiftçilik yapmaktan vazgeçiyor?' Bunu iyi analiz etmemiz gerekiyor. Ekonomi en başta bir sorun. Çiftçi tarımdan yeterli payını alamıyor. Diğer bir sorun ise genç nüfusun sigortalı bir yaşam istemesi. Genç nüfus çocuklarını iyi bir okulda eğitim imkânının yaratılmasını istiyor. Yine genç nüfus sosyal yaşam imkânlarına kolay ulaşmak istiyor. Biz bunları sağlamazsak genç nüfusu tekrar köyüne döndürmemiz çok zor. Burada aslında çiftçinin sorununu çözersek kendinin de sorununu çözmüş oluruz. Kentin göç alma problemini de en aza indirmiş oluruz. Bizim bir an önce doğru adımlarla genç nüfusu tekrar köyüne döndürecek politikalar üretmemiz gerekiyor" açıklamasında bulundu.
"CİDDİ DESTEKLER VERİLMELİ"
Son 7 aylık bir dönemde girdi maliyetlerinin anormal derecede yükselmesinin çiftçiyi olumsuz etkilediğini ifade eden Başkan Çakmak, "Özellikle gübrede yüzde 400'lere varan artışlar yaşandı. Elektrik, mazot ve temel girdi maliyetlerine yüzde 100'ün üzerinde zamlar yapıldı. Bu da çiftçiye doğrudan yansıdı. Çiftçiye yansıyınca tüketiciye de yansıdı. Devletin bu anlamda girdi maliyetlerini aşağıya çekecek ciddi desteklerin verilmesi gerekiyor" dedi.
"ÇİFTÇİ GÜBRE ALAMAYACAK"
"2021 yılında kuraklığa dayalı buğdayda ciddi anlamda verim düşüklüğü yaşandık" diyen Başkan Çakmak sözlerine şöyle devam etti; "Türkiye'de de ortalama 20 milyon ton civarında olan buğday üretimimiz devletin resmi rakamlarına göre 17 buçuk milyon tonlara düştü. Bu yıl kar yağdı ve yağış iyi gidiyor ama korkarım ki özellikle girdi maliyetlerinin yüksekliğinden kaynaklı olarak çiftçi gübreyi alamayacak. Bu defada verim düşüklüğü oluşacak ve dışa bağımlı bir politika izlemek durumunda kalacağız. Bütün bunların yaşanmaması için desteklemenin artırılması gerekiyor."
"TARIMDA POTANSİYEL VAR AMA..."
Bursa'nın konum ve iklim olarak tarımda şanslı olduğunu söyleyen Başkan Çakmak, "Bursa'da verim anlamında potansiyel var. Türkiye genelinde 300 kilogram civarında buğday verimi, Bursa'da ise 500 kilogram civarlarına gelen verimler alabiliyoruz. Biraz daha şanslı olduğumuz için sorunu biraz daha az yaşıyoruz. Burada esas sorun şu ki ihracata dayalı ürünlerimizde, özellikle Rusya'ya bağlı kalmamızdan yana sıkıntılarımız var. Rusya, birçok ürünümüzü geri gönderiyor. Özelliklede Bursa'nın temel ihracat maddelerinden birisi olan armutta bu sorun yaşanıyor. Siyasi gerilim olunca bir şekilde bahane üreterek bunları almama yoluna gidebiliyor. Bütün bunları çözmeden ihracatta olsun ithalatta olsun sadece belli ülkelere bağlı kalırsak bu sorunları hep yaşayacağız. Çok farklı ülkelere pazarlama yapmamız lazım ki bu sorunlarla karşılaşmayalım. Mesela İran doğalgazı aniden kesince bütün sanayi durma noktasına gelmişti. Bu sebeple bizim her zaman alternatifli pazar imkânları yaratmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
"MARKA OLUŞTURMALIYIZ"
"Bursa'da çok değerli ürünlerimiz var. Şeftali, armut, zeytin, incir var. Bunları katma değerli ürünlere dönüştürerek marka oluşturmamız gerekiyor" diyen Başkan Çakmak sözlerini şöyle sürdürdü; "Şu anda ciddi oranda makarna ihracatı yapıyoruz. Bu makarnanın tonunu 560 dolarlardan satarken, aynı makarnanın tonunu İtalya 1350-1400 dolardan satıyor. İtalya bir marka oluşturmuş. Bütün bunları düşünerek öncelikli olarak bizim çiftçimizin kazanması için katma değerli ürünlere dönüştürecek altyapı oluşturmamız lazım. Bununla ilgili çok iyi bir reklam sistemi kurgulanması gerekiyor. En önemli şeylerden birisi de çiftçimizin örgütlenmesidir. Çiftçimiz örgütlenmediği için ve arazi yapısı da çok parçalı olduğu için 3-5 dönüm arazide 10-15-20 kişinin hissesi var. Dolayısıyla burada karlı gelir getirici üretim yapılması söz konusu olamaz. Bizim yapmamız gereken bu çok parçalı modeli değiştirmektir. Arazilerimizi kâr elde edebilecek seviyeye getirmemiz gerekiyor. Bunu da yapmanın en önemli koşullarından birisi kooperatifçiliği özendirmemiz ve bunlara destek vermemiz. Kooperatifçilik çiftçinin kurtuluş noktalarından bir tanesi. Aynı zamanda tüketicinin de kurtuluş noktası."