Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Tarih, Kültür ve Medeniyet Bilinci Semineri kapsamında ilkokul ve ortaokullarda görev yapan okul yöneticileri ile İstanbul'da bir araya geldi.
İSTANBUL (İGFA) - Millî Eğitim Bakanlığınca okul yöneticilerine yönelik seminerler kapsamında İstanbul'da 5'incisi düzenlenen Tarih, Kültür ve Medeniyet Bilinci Semineri'ne 81 ilden 500 ilkokul ve ortaokul yöneticisi katıldı.
Seminerin açılışında konuşan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İstanbul'da Tarih, Kültür ve Medeniyet Bilinci Semineri kapsamında 5'inci buluşmanın düzenlendiğini hatırlatarak üç dört ay önce başlattıkları bu yolculuğun başarılı ve istikrarlı bir şekilde devam ettiğini görmekten büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Bu projeyi başlatırken okul yöneticilerini İstanbul'da tarih, medeniyet ve kültür alanında tanınmış kültür, sanat ve bilim insanlarıyla buluşturmak istediklerini ifade ederek "Mütevazı bir başlangıçla başlamış olduğumuz bu serüven, 5'incisi ile devam ediyor. Şu ana kadar 3 bin okul yöneticimizi İstanbul'da bu seminerler kapsamında buluşturduk. Yöneticilerimizden çok önemli geri beslemeler aldık. Millî Eğitim Bakanlığı olarak okul yöneticilerimizle ne kadar fazla istişare edebilirsek ne kadar birlik beraberliğimizi arttırabilirsek o kadar güçlü bir şekilde eğitim sistemimizi yüksek noktalara taşıyabiliriz." dedi.
Bakan Özer, son 20 yılda eğitimde çok önemli dönüşümlere tanıklık ettiklerini işaret etti.
Bir ülkenin en kalıcı sermayesinin beşeri sermaye olduğunu ifade eden Bakan Özer, "Dolayısıyla beşeri sermayesinin niteliğini arttırmanın da tek enstrümanı eğitim. Bu nedenle tüm ülkeler rekabet güçlerini arttırmak için okul öncesinden ortaöğretime, ortaöğretimden yükseköğretime eğitimin tüm kademelerinde gençlerinin, çocuklarının eğitimle buluşması için devasa bütçeler ayırıyor. Özellikle OECD ülkeleri okul öncesinden ortaöğretime kadar eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarını yüzde 90'ın üzerine çıkarmak, yüzde 100'e eriştirmekle ilgili çok önemli mesafeler aldılar ama biz bu süreçlerde uzun süreli bir gecikmeye tanıklık ettik. 2000'li yılların başlangıcındaki okullaşma oranları ile şu andaki okullaşma oranlarına baktığımız zaman gerçekten son 20 yılda ne kadar büyük bir mesafe aldığını çok rahat bir şekilde görebiliyoruz. Okul öncesi 5 yaştaki okullaşma oranları 2000'li yıllarda yüzde 11 idi, şu anda bu oran yüzde 94'e çıktı. Ortaöğretimdeki okullaşma oranı yüzde 44'lerde idi şimdi yüzde 90'ları geçti. Yükseköğretimdeki net okullaşma oranları yüzde 14'lerden yüzde 44'lere ulaştı. Yani son 20 yıl, okullaşma oranlarının OECD ülkelerinin 50 yıl önce ulaştırdıkları rakamlara ulaştığını görüyoruz. Aslında 50 yıllık bir gecikmeyle biz bu süreci yakalamış bulunuyoruz." diye konuştu.