Bu yıl 26-27 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek olan Antalya Turizm Fuarı (ATF) ile ilgili olarak Kurucusu Selçuk Meral ile görüştük. Turizmi bir memleket meselesi olarak gördüklerini, “tamamen yerli ve milli bir fuar” olgusuyla yola çıktıklarını ifade eden Meral, ATF ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
Kocaeli Haberci / KOCAELİ (İGFA)
Antalya Turizm Fuarı çok genç bir fuar. Tüm kurgusuyla, var olan fuarlardan tamamıyla farklı, dinamik ve yenilikçi bir yapısı var. İngilizce ’de “gamechanger” diye tarif edilen, “ezber bozan” bir kimliğe sahip. ATF’nin kurgusu; rehberlik, otelcilik, turizm yayıncılığı ve acente tecrübemden aldığım donelerle, 360 derece her detayı düşünülerek oluşturuldu. Stantların aynı dili konuşan tasarımı, içeride katılımcılara ve ziyaretçilere sunulan garanti organizasyonlar ATF’nin en ayırt edici özellikleri. Antalya Turizm Fuarı, B2B yapısıyla turizm endüstrisinin tüm yapı taşlarını bir araya getiriyor. Bunu da, içinde bulunduğumuz sezonun sonunda ve yeni sezonun ilk başlama vuruşunu yapmak için en uygun tarihte yapıyor.
Tarih seçimini yaparken, alışılagelen fuar takvimine alternatif bir bakış açısıyla, güncellenen turizm iş takvimini göz önünde bulundurduk. Yeni iş takviminde bir sezondan diğerine geçiş sürecinin daha hızlı olduğu farkındalığıyla bunu yaptık. Şöyle açıklayabilirim; eski takvime bakarsak gelecek sezonla ilgili fikirler en erken kasım ortası ile aralık ortasına kadar görüşülebiliyordu. Sonra ocak ortası itibari ile, şubatta, martta; 15’er gün arayla farklı noktalarda bir araya geliniyordu. Buralarda da ancak oluşanı anlamaya çalışıyorduk. Fikir birliği, duygu birliği oluşturmak için çok geç kalmış olunuyor. ATF’yi kurgularken, olmuşu ve bitmişi öğrenmektense geleceği şekillendirebileceğimiz bir tarih seçmek istedim. Kanımca ne erken ne de geç, tam zamanında. Uluslararası fuar takviminin koşuşturmacası başlamadan 10-20 gün öncesinden bir araya gelerek; “Ne yapıyoruz? Beraber ne yapabiliriz? Gelişmeler karşısında nasıl pozisyon alabiliriz?” çerçevesinde partnerlerimize sorular yöneltebilmenin büyük fark yaratacağına inanıyorum. İçinde bulunulan sezonun sonunda olunması sebebiyle bu tarih sezonu değerlendirmek ve birlikte muhakemesini yapmak için de çok uygun. Bilgiler taze ve netken buluşuyor olmak çok daha verimli sonuçlar doğuracaktır. Ayrıca biliyorsunuz ki; ATF tek pazarlı bir fuar değil. Ekim sonu neredeyse tüm paydaşların kendini temsil edebileceği, geleceği konuşabileceği, fikir ve duygu birlikteliği oluşturabileceği bir tarih. Bu zaman aralığı takvimde, tüm pazarların da geleceğe konsantre olabileceği bir ana denk gelmesi açısından da turizmciye avantaj sağlıyor. Asıl konu misafirden önce profesyonellerin tercihlerinin şekillenmesine imkan tanımak.
Antalya Turizm Fuarı’nda tüm stantların dizaynını biz yapıyoruz. Bu katılımcılarımızı külfetli stant harcamalarından kurtarıyor. Farklı alan ölçülerinde, logosuyla markayı vurgulayan ve ayırt edilebilen, dizilimde birbirini kapatmayan, birbirine saygı gösteren stantlar. Yüksek tavanlı yüksek bütçeli stantlara gerek duymaksızın burada herkes kendini temsil edebiliyor. B2B bağlantılarını burada güçlendirebiliyor. Tam da bu noktada “ezber bozuyoruz.” Temsiliyetimkanını tüm turizm aktörlerine açıyoruz.
Her yıl yurtdışından acenteler davet ediyoruz. Bu yıl sayıyı artırarak yurtdışından 2000 acente davet ettik. Ülke çeşitliliği de her sene artıyor. Buradaki ilk hedefimiz yine ana pazarlar ve yeni potansiyel pazarlar. İçlerinden birebir iş birliğine yatkın ülke acentelerini davet ediyoruz.
ATF23 önceki yıla göre önemli bir oranda büyüdü. Geçtiğimiz sene 20 bin metrekareye yakın bir alana sahipken, bu sene 25 bin metrekarelik bir alana yayıldı. Bununla birlikte firma sayımız ikiye katlandı. Yani alanda sadece yüzde 25 artış olmasına karşılık geçen sene 135 olan katılımcı firma sayımız, bu yıl 270’i buldu. ATF23’te Türk turizmiyle ilgili faaliyet gösteren 500 markayı ağırlayacağız. Yine geçen sene ziyaretçi sayımız 20 bin civarındaydı. Bu sene 25 bin turizm profesyoneli ve paydaşlarını ağırlayacağımızı öngörüyoruz.
Ülke ve yerel destinasyon katılımlarımız da arttı bu sene. Çok sayıda yeni yabancı firmayı ağırlayacağız. Böylece ATF23, yeni oyuncuların da burada oyuna katılmaları için bir platform olmuş olacak. Uçak firmalarımız da bu sene arttı ve bilhassa Orta Doğu pazarından yeni katılımcılarımız oldu. Onlar da önemli bir fark yaratacaklar.
Geçen sene trend temamız “Bisiklet Turizmi” idi. ATF23’te “Sağlık Turizmi” olacak. Sağlık turizmiyle ilgili bu yıl farklı bir çalışma yaptık. Hizmet İhracatçıları Birliğine kayıtlı olan, klinik, seyahat acentesi gibi sağlık turizmi yapan firmalardan ATF’ye katılanlar, Ticaret Bakanlığı'mızın verdiği yüzde 70’e varan teşvikten faydalanabiliyorlar. ATF23’te Sağlık Turizmi ile ilgili iki önemli oturum olacak. Genel sertifikasyon sürecini, teşvikleri ve 12 aya yayılabilecek bir turizm programında sağlık turizminin rolünü konuşacağız.
Bu yıl panellerde de geçtiğimiz senenin üzerinde bir katılımcı, konuşmacı sayımız olacak. Yüzün üzerinde turizm profesyoneli güne dair değerlendirmelerini ve yarına dair öngörülerini paylaşacaklar. Dört ayrı sahnede; konaklama sektöründen havayollarına tüm pazarların projeksiyonuna, turist rehberliğinden seyahat teknolojilerine kadar geniş bir yelpazede konuşmalar yapılacak.
Sağlık turizmi, hava yolları, hedef pazarlardaki son durumlar ile 2024 projeksiyonları gibi konular ana sahnemizde masaya yatırılacak. ATFTech sahnesinde seyahat teknolojileriyle ilgili çözümler üreten firmalar iki gün boyunca ürünleriyle ilgili sunumlarını gerçekleştirecekler. TourGuideCorner ismini verdiğimiz sahnede ise tur rehberliğinin bugününü, geleceğini konuşacağız. Aynı sahnede yeni, geliştirilebilir tur fikirlerini paylaşmak isteyenlere de kürsü vereceğiz. Bu yıl geçtiğimiz sene CIS pazarında kullandığımız programa ilaveten katılımcıların birbirleriyle mail ve anlık aplikasyon ile haberleşebilecekleri bir sistemimiz devreye girecek. Hem katılımcı hem de ziyaretçilerin kayıt olabileceği uygulamada bulunan sohbet programı ile eş zamanlı yazışabilecekler. ATF23 için stantlarımızda da yenilemeler ve geliştirmeler yaptık. Katılımcılarımızın kendi mutfaklarını kurabilecekleri ya da catering verebilecekleri özel kapalı alanlar ekledik.
ATF’nin ilkeleri diyebileceğimiz birkaç husus var. Kullandığımız malzeme ve insan gücünün bu şehirden, bölgeden ve ülkemizden olmasına azami dikkat gösteriyoruz. Örnek veriyorum fuarda kullanacağımız uygulamayı yerli bir yazılım firması yazıyor. Halımızı, MDF’mizi yerli bir üreticiden alıyoruz. Halıyı seren yerli bir firma, MDF’yi işleyen şehrin bir esnafı. Fuarda bizimle çalışanların da yine bölgemizden ve ülkemizden, üniversitelerin iletişim, halkla ilişkiler, turizm bölümlerinden gençler olmasını önemsiyoruz. Bu yıl 600 kadar gence sektörün havasını koklama, sektörle tanışma fırsatı sunacağız. Bilindiği üzere biz de turizm sektörünün içerisinden gelen bir firmayız. Bütün hayat ve iş tecrübemiz Türk turizmi içerisinde evrildi ve gelişti. Tüm bu özelliklerle “yerli ve milli bir fuar” tanımını hakkediyor ve bunu korumaya da özen gösteriyoruz.
Yerli ve milli bir fuar olarak ülkemizi ve gezegenimizi çok önemsiyoruz. Ürettiğimiz, 25 bin metrekarelik alan üzerindeki bütün malzemelerimizin geri dönüşüme uygun olmasına dikkat ediyoruz.
ATF’nin yeni fikirlerin ve yeni firmaların doğum yeri olmasını istiyoruz. Start- up projelerinin hepsine açığız. Bununla ilgili çeşitli duyurular yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Fikri, projesi olan herkese kapımız açık. Ekim sonu olması nedeniyle Cumhuriyet Bayramımızı önceki dört fuarda da çeşitli aktivitelerle kutlamıştık. Bu yıl Cumhuriyetimiz 100 yaşına girecek. Bunun coşkusunu fuar hazırlıklarımızı yapmaya başladığımız ilk andan itibaren yaşıyoruz.
Biz turizmin memleket meselesi olduğunu düşünüyoruz. Bu düşünceyle renklerimizi seçerken kırmızı ve beyazı seçtik. Logomuzdaki kalp ile memleket aşkımızı ortaya koyduk. Bu sene ATF23 logomuza ay ve yıldızı da ekledik. Bu logoyla yaptığımız yazışmalar ile dünyanın her yerine taşıdık ay-yıldızımızı. Türk turizmin konaklama sektörüyle ilgili bir araştırma yapıp onu Yüzüncü Yıl Kitimiz içerisinde yayımladık.
Daha önce kullandığımız “Moveyourtourism” sloganımıza, ülkemiz kalkınmasına destek olma amacımızı vurgulamak amacıyla “Moveyourcountry” cümlesini de ekledik. “Turizmini hareketlendir, ülkeni bereketlendir” manasını taşıyor bizim için.Hedefimiz Türk turizm profesyonellerinin turizmle ilgili her şeyi yapmaya muktedir olduğunu ispat etmek. Sektörle 17 yaşında tanıştım ve bu yıl 32’inci senenin içerisindeyim. Birçok ülkeden meslektaşlarımızla bir araya geliyoruz. Farkları ve bazı avantajları sebebiyle ulaştıkları artıları var. Bizim artılarımıza baktığımızda görüyoruz ki biz bu artılara daha çetin yollarda yoğrularak ulaşmışız. Bizden önceki jenerasyonlardan öğrendiklerim ve bunlara yolculuk sırasında eklediklerimle şunu çok rahat söyleyebilirim ki; Türk turizm profesyoneli dünyanın en iyilerinden. İşte Antalya Turizm Fuarı’nın arkasında yatan tek güç de bu. Uluslararası fuarlara baktığınızda o fuarları hükümetlerin, yönetimlerin, sivil toplum örgütlerinin, büyük kurum veya kuruluşların organize ettiğini görürsünüz. Antalya Turizm Fuarı’nın arkasında yatan tek güç ise Türk turizm profesyonelinin bilgi ve birikimleri ile dayanışma ve organizasyon kabiliyeti.
“ATF AKDENİZ’İN EN VERİMLİ TURİZM FUARI”
Antalya Turizm Fuarı sadece Türkiye’nin değil Akdeniz’in en verimli turizm fuarı. Şampiyonlar Ligi gibi olan katılımcı listemiz bunun bir ispatı. 2019 yılına kadar böyle bir şey yapılamamış. Neredeyse 40 yıllık turizm tarihinden bahsediyorum. Şimdi birlikte yapıyoruz ve fark yaratıyoruz. Hızla büyüyoruz. Yakın hedefimiz dünyayı Türk turizm profesyonelinin ayağına getirebilmek.
İleri hedefimiz ise Türk turizmcisinin bu çözümcü yaklaşımını dünyanın farklı yerlerine de taşımak. Buralarda da Türk turizmi öncelikli çözümler üretmek, aynı zamanda dünya turizmiyle ilgili fikirler de üretebildiğimizi tüm dünyaya göstermek istiyoruz. Çünkü bu bir memleket meselesi.