Son birkaç yıl içinde yaygın görülen rahatsızlıklarının başında gelen anksiyete (kaygı bozukluğu), insanların günlük hayatlarını da etkileyen bir durum. Peki anksiyete nedir? Anksiyete belirtileri nelerdir? Anksiyete nasıl tedavi edilir?
Zübeyde ÖZLÜ/HERKES DUYSUN
BURSA (İGFA) - Halk arasında kaygı bozukluğu adı ile bilinen anksiyete, günlük hayatı olumsuz yönde etkileyen en önemli sağlık sorunudur. Peki, anksiyeteden kurtulmak mümkün mü? Klinik Psikolog Merve Ramazan, anksiyete ile başa çıkmanın püf noktalarını Herkes Duysun’a anlattı. İşte o detaylar…
ANKSİYETE NEDİR?
Herkesin kaygı bozukluğu yaşayabileceğinin altını çizen Klinik Psikolog Merve Ramazan, “Anksiyete halk arasında kaygı ve endişe olarak nitelendiriliyor. Herkes zaman zaman bu duyguyu yaşayabilir. Bu duygu, normal seviyede olması gereken bir duygudur. Ancak bu duygu durumu günlük hayatınızı etkileyecek kadar yoğun ve sürekli bir hale gelirse o zaman biz buna ‘anksiyete bozukluğu’ diyebiliriz. Tabii ki bu tanıyı kendimiz koymuyoruz, bir psikologdan muhakkak yardım alınmalı.” dedi.
“ANKSİYETENİN BELİRTİLERİ İKİYE AYRILIR”
Anksiyetenin belirtilerinin ikiye ayrıldığını söyleyen Klinik Psikolog Merve Ramazan, “Bunlar duygusal ve fizikseldir. Anksiyeteyi aslında daha çok fiziksel belirtilerle fark ederiz. Belki duygusal belirtileri yaşıyor olabiliriz ama ne zaman bizim kalbimiz daha fazla çarparsa, terleme, titreme, nefes darlığı, göğüs ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi ya da uyku problemleri gibi sorunlar hissedersek, fiziksel belirti yaşarız. Bu gibi durumlarda zaten danışanlar başvuru yapıyor ama duygusal belirtileri de es geçmemek gerekiyor. Duygusal belirtileri ise endişe, gerginlik, sinirlilik, huzursuzluk, korku, panik, konsantrasyon bozukluğu olarak sıralayabiliriz.” ifadelerini kullandı.
“ANKSİYETE ÇOCUKLUK ÇAĞINDA DA GÖRÜLEBİLİR”
Anksiyetenin çocukluk yaşlara kadar inebileceğini kaydeden Klinik Psikolog Merve Ramazan, şu ifadeleri kullandı:
“Anksiyete çocukluk çağında da görülebilir. Hatta anksiyete bozuklukları çocuklarda ve ergenlerde yetişkin bireylerden daha çok rastladığımız bir durum. Çocuklarda anksiyete görülme oranı ise, yüzde 5 ila yüzde 18 civarındadır.”
KRİZ ANINDA NELER YAPILMALI?
Kriz anında yapılması gerekenleri de sıralayan Klinik Psikolog Merve Ramazan, “Kriz anında öncelikle sakinleşmek ve krizi en iyi şekilde yönetmek lazım, bunun içinde önce derin bir nefes almak gerekiyor. Kendimize güvenli bir yer bulmalı ve kriz anında o güvenli yere girmeliyiz. Dikkatimizi dağıtacağımız şeylerle oyalanmalıyız. Daha çok olumlu düşünmek ve duygularımızı açıkça ifade etmek gerekiyor. Bu durum geçtikten sonra da anksiyete krizlerini sık sık yaşıyorsanız ve bu durum sizin günlük hayatınızı etkiliyorsa bir psikologdan mutlaka yardım almanız gerekebilir.” dedi.
“ANKSİYETENİN TEDAVİSİ MÜMKÜNDÜR”
Anksiyetenin tedavisi mümkün olan bir rahatsızlık olduğunu belirten Klinik Psikolog Merve Ramazan, “Tedavide birçok yöntem uygulanabilir. Benim önerim şu: Öncelikle bir psikologdan destek alınmalı çünkü ilaç en kısa ve en erken çözüm verebilecek olan yol ama şuna da değinmek istiyorum, hayatınız boyunca o ilacı kullanamazsınız. Önemli olan o kaygıyla baş edebilmektir. Bu durum da tabii ki psikoterapi ile mümkündür. Bazı vakalar görüyoruz ki inanılmaz derecede kaygı bozukluğu var ve bu durumda sadece psikoterapi de etkili olmayabiliyor o zaman kombine gitmek gerekiyor. Biz bir psikiyatri ekibine yönlendiriyoruz ve aynı zamanda ilaç ve terapi ile birlikte durumu olabildiğince düzeltmeye çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
ANKSİYETEDEN KORUNMANIN PÜF NOKTALARI
Anksiyeteden korunmak için de önerilerde bulunan Klinik Psikolog Merve Ramazan, “Anksiyeteden korunmak için yapabileceğimiz birçok şey var. Burada en önemli şey tetikleyicinizi belirlemek ve bunlardan kaçınmaktır. Bunlarla başa çıkmak için kendimize stratejiler geliştirmeliyiz. Anksiyete tetikleyicimizi öncelikle belirliyoruz. Nedir bizim anksiyetemizi ortaya çıkaran durum? O tetikleyen durumlardan kaçınmaya çalışıyoruz. Tetikleyici durumlarla başa çıkmak için stratejiler geliştiriyoruz, eğer bunları baktık yapamıyoruz o zaman profesyonel bir yardım almalıyız. Burada şunu atlamamak gerekiyor: Kendimize karşı nazik olmalıyız yani arkadaşımıza söyleyemeyeceğimiz cümleleri kendimize karşı da kullanmamalıyız. Her zaman kendimize pozitif bir açıdan bakmalıyız ve daha önce de dediğim gibi bir psikologdan da yardım alırsak, kolayca atlatabiliriz.” şeklinde konuştu.