Acar, "Çanakkale destanı eğitimle çocuklarımıza aktarmak en önemli vazifelerimizden biridir"

Acar,

Acar, "Çanakkale destanı eğitimle çocuklarımıza aktarmak en önemli vazifelerimizden biridir"

Eğitim Bir Sen Bursa 1 No’lu Şube Başkanı Ramazan Acar, Çanakkale Zaferi’nin 107. yıldönümü nedeniyle yayınladığı mesajda, “Çanakkale destanını ve ruhunu eğitimle çocuklarımıza en iyi şekilde anlatmak ve aktarmak; dünü anlamalarını, bugünü kavramalarını, geleceğe bu bilinçle yürümelerini sağlamak en önemli vazifelerimizden biridir.” ifadelerini kullandı.

BURSA (İGFA)- EBS Bursa 1 No’lu Şube Başkanı Ramazan Acar, Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü sebebiyle mesaj yayınladı. Başkan Acar, “Çanakkale, emperyalist birliklere karşı imanla direnenlerin zaferidir” ifadelerine yer verdiği mesajda eğitim vurgusu yaptı.

Çanakkale Zaferi’nin 107. yılını aynı inanç ve şuurla idrak ediyoruz diyen Acar, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Çanakkale Zaferi, milletimizin hafızasına ‘hürriyet’ olarak kazınmış, millî ruhumuza ‘istiklal’ olarak işlemiş, örnek bir kahramanlık destanıdır. Kendi batıl medeniyetlerinin dışında kalan herkesi sömürge yapmak isteyen emperyalistler, hasta adam olarak gördükleri devletimizi bir çıkarmayla aşmak, vatanımızı bölmek, milletimizi boyunduruk altına almak için yeryüzünün birçok noktasından topladığı askerle Çanakkale önlerine dayandı. Buna karşılık, tarih boyunca imanından aldığı güçle misyonunu hiçbir zaman kaybetmeyen milletimiz, bağrından çıkardığı vatan evlatlarıyla kuşatmayı kırdı; zaferden oldukça emin görünen düşman donanmasını denizin derinliklerine ve tarihe gömdü. Böylece varlığımızın son savunma hattını temsil eden Çanakkale geçilemedi. Çanakkale’yi geçilmez kılan, kıtalar büyüklüğündeki cesur yüreğimizin bütün hesapları bozan direnci, imanı, kararlılığıydı.”

“ÇANAKKALE BİR MİLLETİN VAROLUŞ ŞUURU VE YEMİNİDİR”

Çanakkale Zaferi’nin tarihsel bir dönüm noktasını olduğunu aktaran Acar şöyle devam etti, “‘Çanakkale geçilmez’ demek, sadece o günün konjonktürel kararı değil, özgürlük ve vatan sevgisiyle yaşayan bir milletin varoluş şuuru ve yeminidir.Bu şuur ve imanla kızılca kıyameti andıran bir hercümerç içinde denizde ve karada ölümüne yürütülen mücadele ve mücahede ile düşman gemileri, beslenen hain emeller, hayallerle birlikte boğazın derin sularına gömülmüştür. Zafer şenliği hazırlığı yapanlar, trajik bir ölüm ayini yapmak durumunda kalmıştır.

Gelecek nesillerin istiklal ve istikbali için geri dönmeyi düşünmeksizin ‘cehennem olsa geleni, göğsünde söndüren’ ecdadımız, olağanüstü bir direnişle şehit ve gazi olarak varlığını vatanına ve milletinin onurlu bekasına armağan etmiştir.

Çanakkale, istiklal savaşımızın ön sözüdür. İftiharla kutladığımız Çanakkale Zaferi, zillet içinde yaşamaktansa izzet içinde ölmeyi yeğleyen imanlı, onurlu kararlılığın, millet olarak esarete asla teslim olmayan ruhun zaferle sonuçlanan destanıdır. Çanakkale, zalim ve emperyalist güçlerin birleşik işgaline karşı, bütün mazlumların birleşip direnmesi, birleşik emperyalist saldırıya karşı inancın, onurun, insanlığın birlikte savunmasıdır.

Çanakkale, maddeye karşı maneviyatın, ırkçılığa karşı insanlığın, barbarlığa karşı medeniyetin, zulme karşı adaletin, zorbalığa karşı onurun, asaletin, izzetin, sabrın, duanın, dayanmanın zaferidir. Çanakkale, millet olmanın, bir ve bütün olmanın, kardeşçe direnmenin zaferidir. Çanakkale, tarihe kanımızla yazdığımız bir kahramanlık destanı olmasının yanı sıra, özgürlük aşkını ruhumuza kazımanın da savaşıdır.

Bir medeniyetin sorumluluğunu yüklenmiş ruhumuzun temel değerlerini besleyen bütün bu yaşanmışlıklar, dün olduğu gibi, bugün de bizlere ilham ve güç vermektedir, yarın da vermeye devam edecektir. Çanakkale Zaferi, bütün mazlum milletlere örneklik teşkil eden tarihsel bir dönüm noktası olmuştur"