ABD'de iktidar değişimi, güvenlik riskleri açısından en kritik süreç olarak değerlendiriliyor.
Kasım ayının ilk salı günü yapılan başkanlık seçimlerinin sonuçları belli olurken, başkan yasa gereği görevi 20 Ocak'ta devralıyor.
Aradaki 70 günlük sürede, seçilmiş olan başkanın kabine üyeleri ve Senatonun onayına tabi diğer yetkililerinin onaylanması ve kurumların devralınmasına ilişkin hazırlıklar yapılıyor.
Bu devir teslim süreci hem ülkeye yönelik dış müdahaleler hem de ABD'nin dış operasyonları açısından kırılgan bir dönem olarak nitelendiriliyor.
Ancak bu yıl yapılan başkanlık seçimlerinin ardından yaşananlar, ülkenin yakın tarihinde görülmediği için endişelere neden oldu.
Bu seçimlerde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını dolayısıyla 100 milyon civarında oy posta yoluyla kullanıldı. Bu nedenle seçimin sonucu 3 Kasım akşamı netleşemedi.
Diğer taraftan, ABD Başkanı Donald Trump da posta yoluyla kullanılan oylara hile karıştırıldığı iddiası ile birçok eyaletteki sonuçlara itiraz etti.
Seçimde usulsüzlük iddiaları, ülkedeki gerginlik ve kutuplaşmayı çok tehlikeli noktalara taşırken, Trump'ın da katıldığı on binlerce Trump destekçisinin 6 Ocak'ta Washington'da düzenlediği gösteriyle ülkedeki gerilim zirve yaptı.
Kongrede, Başkanlık Seçimleri Seçiciler Kurulu Oylamasının onay oturumları yapılırken, göstericiler Kongreye yürüdü ve yetersiz güvenlik önlemlerinden dolayı bariyerleri aşan çok sayıda gösterici Kongreye girdi.
Kongre üyeleri sığınaklara alınırken, onay oturumuna başkanlık eden Başkan Yardımcısı Mike Pence Kongreden çıkarıldı ve göstericiler Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin ofisini işgal etti.
Kongreye Ulusal Muhafızların sevk edilmesi ile olaylar kontrol alındı ancak 1814'teki İngiliz işgalinden sonra Amerikan Kongresi ilk kez işgal edilmiş oldu.
Demokratlar bu olayları "darbe", "isyan" ve "yerli terör" olarak nitelendirirken Federal Soruşturma Bürosu (FBI), ABD tarihinin en kapsamlı operasyonunu başlatarak Kongreye girenleri tek tek tespit edip yakalayacağını açıkladı.
Kongre olayları ile ilgili soruşturma genişletilerek devam ederken, Trump'ı destekleyen bazı gruplar Demokrat Joe Biden'ın Başkanlık Yemin Töreni'nin düzenleneceği 20 Ocak'ta 50 eyalette silahlı gösteri düzenleyeceğini açıkladı.
Bu bilgilerin yanı sıra bazı silahlı eylemlerin de yaşanabileceği istihbaratı üzerine, ABD ordusu Washington'a sevk ettiği 8 bin 500 Ulusal Muhafız sayısını önce 21 bine, ardından 25 bine kadar çıkaracağını açıkladı.
Ulusal Muhafızlar Komutanı Orgeneral Daniel Hokanson, başkentte görev yapacak askerlerin tam teçhizatlı ve silahlı olacağını duyurdu.
Washington'da şu anda bulunan Ulusal Muhafız sayısının, Pentagon'un geçen hafta duyurduğu çekilme sürecinden önce Afganistan ve Irak'taki ABD askerlerinin sayısının toplamından fazla olduğu belirtildi.
Daha önceki olay ve törenlerde ağır silahları olmadan görev yapan Ulusal Muhafızların, Biden'ın yemin töreninde ağır silahlarla görev alacak olması dikkati çekti.
Trump'ın 20 Ocak 2017'deki başkanlık yemin töreninde 8 bin Ulusal Muhafız görev yaparken, eski Başkan Barack Obama'nın 20 Ocak 2013'teki yemin töreninde 8 bin, 20 Ocak 2009'daki yemin töreninde ise 10 bin Ulusal Muhafız görev yapmıştı.
Biden'ın yemin töreninde 25 bin silahlı askerin görev alacak olması, Kongre olayları ve silahlı gösteri söylentileriyle bağlantılı olduğu düşünülse de alınan olağanüstü diğer güvenlik önlemleri, çarşamba günü yapılacak törene ilişkin çok daha yüksek riskli bir tehdidin söz konusu olabileceğini akıllara getiriyor.
6 Ocak olaylarından sonra başkent Washington'da güvenlik tedbirleri giderek artırıldı.
Kongrenin etrafına iki metre yüksekliğinde sabit çelik bariyer yerleştirilirken, Washington'daki birçok cadde ve sokakta asker ve polis araçları konuşlandırıldı.
Washington'daki oteller ve geçici ev kiralama platformu Airbnb şehirde rezervasyonları durdurdu ve önceden yapılmış olanları da iptal etti.
Washington Ulusal Park ve Müze Parkları Servisi, yemin törenine bir haftadan uzun bir süre kala Kongrenin karşısında yer alan Washington Anıtı'nı kapattı.
Ayrıca Kongrenin etrafındaki birçok cadde trafiğe kapatılırken, başkentin farklı bölgelerine daha önce görülmemiş bir şekilde kontrol noktaları kuruldu.
ABD Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığının bulunduğu Pentagon binası, Washington ile Virginia'yı ayıran Potomac Nehri'nin Virginia tarafında yer alıyor.
Törenin yapılacağı Kongre binasına yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki Pentagon'da alınan tedbirler kafaları karıştırdı.
15 Ocak'tan 21 Ocak'a kadar binanın giriş çıkışlarında ve otoparklarında ciddi kısıtlamalar getirildi.
Bu süre zarfında, binanın Washington tarafına bakan tüm otoparkları kapatılırken Virginia tarafına bakan Güney Otopark açık bırakıldı ve sadece nöbetçi görevliler ile basın mensuplarının araçlarını park etmesine müsaade edildiği bildirildi.
Pentagon'un yine Virginia tarafına bakan 2’nci Koridor Girişi dışında tüm kapıları hafta sonundan itibaren 21 Ocak'a kadar kapatıldı.
Yine aynı tarihler arasında Virginia-Washington arasında çalışan metro hatlarının, Pentagon durağında durmadan Washington'a veya Virginia tarafına devam edeceği açıklandı.
Diğer taraftan, yemin töreninin olacağı 20 Ocak'ta ise Pentagon’daki otobüs aktarma duraklarının tamamının kapalı olacağı ve Pentagon'un çevresinde birçok yolun trafiğe kapatılacağı duyuruldu.
Buna karşın, Trump’ın 2017'deki yemin töreninde, Pentagon’daki bazı otoparkların belirli kısımları sadece yemin töreni günü tören bitene kadar kapatılmıştı.
Washington'a çıkan bazı yollar dışında yollar kapatılmamış ve binanın tören girişi dışındaki tüm girişleri açık tutulmuştu.
Törenin yapılacağı Kongrenin önündeki alanla doğrudan bir ilişkisi bulunmayan Pentagon binasında ve çevresinde alınan bu önlemlerin ordu içinden yemin törenine yönelik herhangi bir girişime karşı tedbir alındığı ihtimalini akla getiriyor.