Konu ile ilgili Türk Dünyası Sivil Toplum Platformu adına açıklama yapan Başkan Serdar Şahin şu ifadeleri kullandı
24 Nisan’ı “Tehcir” diye anan kişi, kurum ve parlamentolar açık bir şekilde ya bilgisizdir, ya da net bir şekilde cahildir. Cehalet ve bilgisiz değillerse gizli düşmanlıklarını açık ederek kasten bu tarih seçilmiştir diyebiliriz. Çünkü 24 Nisan da kesinlikle tehcir ile ilgili bir emare bulunmamaktadır.
24 Nisan Ermeni komitacılarının tutuklandığı gündür. Güncel anlamıyla terörist başlarının tutuklanma günü diyebiliriz. Bu gün 24 Nisan’ı “Tehcir” diye bize dayatanlar veya aramızda 24 Nisan’la tehcir kelimesini bir arada kullananlar düşmanlık etmiyorlarsa apaçık cahildir. Bakın 24 Nisan’ı tehcir diyeceklere bir daha cahil olduklarını buradan ilan ediyoruz.
24 Nisan’ı tehcir diye adlandıran ve oylayan parlamentolara cahil demek eşyanın tabiatına aykırı olacağını düşünürsek, bu parlamentolar için geriye kalan tabir Osmanlı da 523.000 Osmanlı vatandaşını katletmek sureti ile şehit eden Ermenilerin komitalarının başlarındaki terörist başlarını tutuklayarak ön alan Osmanlıya ve Osmanlının devamı Türkiye’ye ve Türklere apaçık düşmanlıktır.
Osmanlı Devletinin Ermeniler ile ilgili tasavvuru tehcir değil, sevk ve iskândır. Tehcir göçe zorlanan anlamındayken, sevke ve iskân; savaşta devletine karşı dış güçler tarafından kullanılan Ermenilerin Osmanlıya karşı kışkırtanlarla bağının kesilmesini sağlamak amacı ile yine Osmanlı topraklarına sevke edip, iskânlarını anlaşılır bir dille yerleşmelerini sağlayarak hayatlarına yine eskisi gibi Millet-i Sıdıka olarak sürdürmeleri amaçlanmıştır. Kaldı ki o dönemde Osmanlı Devletin de hatırı sayılır Ermeni üst düzey görevlinin olması, onların konuyla ilgili bir açıklaması yok. Dünyada 24 Nisan’ı ele alan kaynakların menşei; vatandaşlarını Osmanlıya karşı kışkırtarak basın yolu ile Osmanlı Devleti ile savaşılması halinde iç tepkiyi örtmeyi amaçlayan Osmanlı Devleti düşmanlarının siparişler ile yazılmış itibarsız gazete yazılarından ibarettir.
Peki, 24 Nisan Tehcir değilse, Osmanlının Ermeni vatandaşları hangi dayanakla bulundukları yerlerden göç ettirilmişler, tarihi nedir? 27 Mayıs 1915’te Osmanlı hükümeti tarafından 1. Dünya Savaşında Osmanlı ordusu ile Ermeniler başta olmak üzere diğer unsurların savaş bölgelerinden devletin diğer bölgelerine yine devlet eliyle gönderilmesi ve yerleştirilmesi için çıkarılan göç kanunudur.
Göçe, savaşın gerekleri sebebiyle vatandaşlarını hem devletine karşı gelmemeleri için, hem de yerleşimlerini yine devletin içinde diğer bölgelerde sağlayacak şekilde organize edilen bir yöntemler başlanmıştır. Göç zorunluluğunun yanında canları, malları ve namuslarının korunması için Osmanlı Devleti azami dikkat göstermiş, uymayanlara 67 si idam olmak üzere çeşitli cezalarla karşılık vermiştir. Dolayısı ile göçe zorlarken, göç yolunda ve göç edilen bölgelerde de önlemler alarak sevki sağlamıştır.
Sonuç olarak 24 Nisan tehcir ile ilgili bir tarih değil, Osmanlıdaki Ermeni komitacılarının tutuklanma günüdür ve 24 Nisan’ı anmak isteyenler terörist başlarını kutsamaktadırlar.
Osmanlı Devleti savaş nedeni ile Ermenileri göçe zorunlu kılmak durumunda kaldı. Kaldı ki biraz araştırsanız Dünya tarihinde benzer göçlere rastlamak mümkün. Fakat arşivler araştırıldığında Osmanlı Devleti gibi intizamlı bir göç organizasyonuna rastlayamazsınız. O sebeple göçe zorlarken iskânı sağlamak ve yerleşim yerlerine sağ salim ulaştırmak için devletin bütün imkânlarını seferber eden bu olayın tarihi ve adı “27 Mayıs 1915 Sevk ve İskân”dır. Bilmeyenlere duyurulur.
24 Nisan’ı “Tehcir” diye anan ve kurum ve parlamentoları kınamayacağız bile. Bazı ülkelerin yüce meclisi diye adlandırdıkları kurumları ve vatandaşın temsilcilerini tarih bilmemezlikle, cahillikle hatırlayacağız.
Parlamentolarında 24 Nisan’ı “Tehcir” diye anıp kabul eden ülkelerin STK’larına ve vatandaşlarınıza Türk Dünyası STK’lar Platformu olarak sözümüz; “Siz cahiller tarafından yönetiliyorsunuz, açıkça tarihi bilmeyen vekilleriniz, başbakanlarınız ve başkanlarınız var. Sizin menfaatlerinizi savunmak yerine, Ermenileri desteklemek adına bize düşmanlık yapan vekilleriniz yüzünden ülkelerinizi düşman olarak görüyoruz. Biz düşman değiliz, hatta ülkemize gelip bizleri tanıyanlarınız daha iyi bilirleri bizler iyi insanlarız. Ermenilere de katliam yapmadık. Fakat bize düşmanlık yapanlara tarihte şahittir ki, yok etmesini de biliriz. Biz dost olmayı istiyoruz, düşmanlık sizin tercihiniz.”
Türk Dünyası Sivil Toplum Platformu Adına
Başkan Serdar Şahin
Haber: Hakan Dikmen