Lütfi Taşçı'dan 'zekat ve fidye' açıklaması

Lütfi Taşçı

Lütfi Taşçı'dan 'zekat ve fidye' açıklaması

Osmangazi Din Görevlileri Derneği Başkan Vekili Muhammed Lütfi Taşçı zekat, fitre ve fidyeyi kimlerin vereceği ve bunların kimlere verileceği hakkında Herkes Duysun'a konuştu.

BATUHAN ALKAN / HERKES DUYSUN (BURSA İGFA)
Ramazan ayında fidye, fitre, zekat ve sadaka gibi ibadetlerin önem kazandığını belirten  Osmangazi Din Görevlileri Derneği Başkan Vekili Muhammed Lütfü Taşçı, “Müslümanlar genellikle bu ibadetleri Ramazan ayının son 10 gününde yoğun bir şekilde yerine getirirler. Fitre, temel ihtiyaçlarının dışında belli bir mala sahip olan, kendisi ve velayeti altındaki kişiler için her Müslüman’ın yerine getirmekle yükümlü olduğu bir mali ibadettir. Dünyaya bir dakika önce gelmiş bir çocuk bile artık canlıdır ve fitresi verilmelidir. Bu nedenle fitrenin bir diğer adı can sadakasıdır ve canlı olan her varlığa verilmelidir. Fitre sadece Ramazan ayında fakirlere verilen bir yardım şeklidir ve Ramazan Bayramı’ndan önce verilmesi gereklidir.” dedi.

“NAMAZ İSLAM'IN DİREĞİ, ZEKAT İSE İSLAM'IN KÖPRÜSÜDÜR”

Fitrenin vacip ancak zekatın farz olduğunun altını çizen Taşçı, “Zekat, Kur'an-ı Kerim'de sık sık bahsedilen bir ibadettir ve genellikle namazla birlikte zikredilir. Zengin bir Müslüman’ın malının her yılın sonunda 40'ta 1'ini fakirlere vermesi emredilir. Namazla zekat arasında çok ciddi bir bağ vardır. Peygamberimizin ifadesiyle namaz İslam'ın direği, zekat ise İslam'ın köprüsüdür.”

“ORUÇ TUTAMAYAN KİŞİ FİDYE VERMEKLE YÜKÜMLÜDÜR”

Fitrenin bazen fidye ile karıştırıldığını da belirten Taşçı, “Fidye çok önemlidir. Kişinin bazen ibadetlerini yerine getiremediği hastalık, yaşlılık gibi durumlar olabilir. Eğer ibadet geçici bir hastalıktan dolayı yerine getirilemiyorsa, kişi iyileştikten sonra ibadetlerini yapmalıdır. Ama bazen öyle hastalıklar olabiliyor ki kişinin iyileşmesi mümkün değil, ne yapacak bu durumda? Meşru bir özür sebebiyle yerine getirilemeyen bir ibadete bedel olarak fidye ödenir. Fidye farzdır. Oruç tutmakta zorlanan kişiler için bir yoksulun günlük yiyeceği kadar fidye verilmesi yeterlidir.  Peki, bu miktar ne kadardır? İki öğün yemektir. 2023 yılı Diyanet İşleri Başkanlığı'nın fidye miktarı en az 70 TL'dir. Belirtilen miktarın üstünde bir sınır yoktur, ancak en az 70 TL verilmelidir. Bir Müslüman, rahatsızlığından ötürü Ramazan ayı boyunca oruç tutamadıysa, 30 gün için iki öğün olmak üzere en az 2100 TL fidye vermekle yükümlüdür. Böylece, bir özür sebebiyle yerine getirilemeyen ibadetin bir maddi bedeli olarak fidye ödenir.” ifadelerini kullandı.

ZEKAT, FİTRE VE FİDYE KİMLERE VERİLİR?

Zekat ve fidyenin sadece Müslüman olanlara verilebileceğinin altını çizen Taşçı,” Zekat öncelikle fakir olan kardeşlere, sonra yeğenlere, daha sonra amca, hala, dayı, teyze gibi fakir olan akrabalara, son olarak da komşulara, yani merkezden muhite doğru verilmelidir. Geçtiğimiz aylarda ülkemizin yaşadığı felaketten sonra Diyanet İşleri Başkanlığı depremzedeleri zekat, fitre ve fidye önceliğinde birinci sıraya aldı. Ancak bu geçici bir durum... Normalde bahsedilen sıralamaya göre verilmesi gereklidir.”

 ZEKAT VE FİTRE KİMLERE VERİLMEZ?

Zekat ve fitrenin kimlere verilemeyeceğine de değinen Lütfi Taşçı, “Anne, baba, büyükanne, büyükbaba, çocuklar ve torunlar gibi bakmakla yükümlü olduğumuz kişilere asla verilemez. Koca, karısına karı da kocasına asla ve asla fitre veya zekat veremez. Çünkü İslam, bu yardım parasının ev içinde dönmesine müsaade etmez. Zengin kişilere de verilmez. Zekat ve fitre camiye, çeşme için, yol için, köprü için asla verilmez, çünkü zekat ve fitre fakirin hakkıdır. Böyle olunca fakirin eline bizzat vermek gerekir. Peki, buralara ne verilir? Sadaka, infak. Zaten sadak-ı cariye diyoruz.  Sadak-ı cariyede bulunanlar; yani yol, çeşme, okul, köprü, camii, hastane gibi yerlerin yapımında katkıda bulunan kişilere sadak-ı cariye deriz.” İfadelerini kullandı.

İSLAM'A GÖRE ZENGİN KİMDİR?                                                                                                                               

İslama göre, nisap miktarı mala sahip olanın zengin olarak değerlendirildiğini belirten Taşçı şöyle konuştu;

“Nisap miktarı malı olan zengin sayılır ve zekat vermekle yükümlüdür. Nisap şudur: Borcundan ve asıl ihtiyaçlarından başka bir nisap miktarı malı veya parası olan kimse zengin sayılır. Nisap miktarını İslam belirlemiş, 80 gram altın. Hiç borcun yok, 80 gram altının var. O halde zekat vermen gerekir. Gümüş belki bugün çok kullanılmıyor ama onun da miktarını belirtelim, 561 gram olarak belirlenmiştir. Parada 80 gram altının bugün karşılığı kaç TL'ye denk geliyorsa, borcun yoksa birikmiş o kadar paran varsa mali ibadetleri yapmakla yükümlüsün.”



Başlangıç Tarihi
Bitiş Tarihi