Araştırmacı gazeteci Faruk Muslu, Mardin Nusaybin'de uzun yıllar unutulan Roma-Sasani sınırındaki Hatem-i Tai Kalesi'ni drone çekimleriyle belgeledi. Yedi katmanlı kale, Timur döneminden Süryani sığınağına kadar medeniyet izleri taşıyor.
MARDİN (İGFA) - Mardin'in Nusaybin ilçesi Değirmencik ve Pazarköy köyleri kuzeyindeki sarp dağlarda, 1700 yıllık bir tarih hazinesi yeniden keşfedildi.
Araştırmacı gazeteci-yazar Faruk Muslu, M.S. 350-400 yıllarında Roma İmparatoru II. Konstantinos döneminde inşa edilen Hatem-i Tai Kalesi'ni, 17 kilometrelik zorlu yürüyüş ve bir haftalık arazi çalışmasıyla güncel görüntülerle kamuoyuna sundu.
KALENİN GİZEMİ
Yüzyıllardır haritalardan silinen kale, Muslu'nun drone çekimleriyle ilk kez modern görüntülerle belgelendi.
1860'larda İngiliz arkeolog John George Taylor tarafından keşfedilen ve 1870'te çizilen kale, Taylor'un kültürel yağma simgesi (Diyarbakır Asur Stelleri'ni British Museum'a taşıyan isim) sayesinde biliniyordu. Muslu'nun fotoğrafları ve videoları, eskizi güncel görüntülerle değiştirdi.
"Nusaybin'in Gözü" adını, taş dizilimi ve gölgesinin "göz" gibi bakmasından alan stratejik yapı, Roma-Sasani sınır savunma sisteminin parçası olarak nitelendiren Muslu, "İlk defa ortaya çıkardığımız bu mekânda çok önemli bulgulara rastladık. Kale, çok dinli bir tarih sahnesi sunuyor" dedi.
Muslu, "Bazı yerler keşfedilmez, hatırlanır. Hatem-i Tai Kalesi de onlardan biri. Zamanın sessiz bekçisi… O sesi duymak ve hatırlamak için buradayız." diyerek, yetkililere, kalenin acilen korunması ve turizme kazandırılması çağrısı yaptı.
YEDİ KATLI TARİH
Muslu'nun tespitlerine göre katmanlar şöyle: