meta http-equiv="Content-Type" content="text/html; charset=windows-1254" />

Aysel AKKANAT Akkanat


KADIN CİNAYETLERİNİN SİYASİ AYAĞI

Yeni bir yıla girerken nelerin değişmesini istiyoruz, saymakla bitmez. Yeni yıl bunları halleder mi bilmiyoruz. Sanki, olumsuzlukların tek müsebbibi yıllarmış gibi. Covid belasından başka, sanırım, en çok istediğimiz şeylerden biri de, kadın cinayetlerinin son bulması şüphesiz.


Hemen hemen her gün üç kadından biri şiddete maruz kalıyor. Şimdi, istatistikler ve resmi rakamları yazmak istemiyorum, ancak “ülkemizde kadın olmak zor” sözü de çok doğru gelmiyor. Dünyada kadın olmak sözü çok daha gerçekçi. Ya da sadece kadın olmak… 

“BM raporunda Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yayımladığı bir rapora da atıfta bulunuluyor. Bu rapora göre sınırlı bir eğitim görmüş, çocukluğunda istismara uğramış, annesinin aile içi şiddete maruz kalmasına şahit olmuş, aşırı alkol tüketen, şiddet kullanılmasını normalleştiren davranışlar sergileyen ve kadınlar üzerinde hak görme anlayışına sahip erkeklerin şiddete başvurması çok daha büyük olasılık.” Birçok kadın herkesin gözü önünde şiddete maruz kalıyor. Üstelik yardım talep etmiş kadınlar ve suç duyurusunda bulunanlar da oldukça fazla. 

Dünya gündeminde ülkemizde olduğu kadar önemli bir sorun, kadına şiddet ve cinayet. Avrupa’da şiddetin en yoğun olduğu ülke Almanya. Diğer Avrupa ülkeleri ve Kanada’da da rakamlar oldukça endişe verici. Bunda cezaların az olması da etkili şüphesiz. Cezaları iki kat arttıran İtalya, bu konuda az da olsa başarı göstermiş ve cinayetlerin sayısını yarıya düşürebilmiştir.

Türkiye’de kadın cinayetleri ne yazık ki hiçbir çözüme ulaşmış değil. Kanun bizde değişse, cezalar artsa, bir yararı olur mu? Şüphesiz, kanunların yaptırım gücü var, ancak; bizde bir de her konunun siyasi bir ayağı var! Son günlerdeki cinayetlerde, olayın ilk anlarında, iktidar kimi koruyor yaygarası çıktı. Sonra, katilin annesinin muhalefet partisinde yönetici olduğu anlaşıldı. Bütün o bağırıp, çağıran medya sessizliğe büründü. Bir insan öldü, bir kadın! Böylesi çifte standarda haykırmak geliyor içimden. Bir insan ölüyor. Bir cani var ortada. Kanun var. Medya var… 

İktidar olmuş, başka parti olmuş susmayacaksınız! 

Siyasette, ekonomide her şeyde taraf olun, ancak bu insan hayatı, vicdanınız sızlasın.

Her şey güzel olmayacak. Kötüler yine var olacak, mazlumlar kıyamete kadar zulüm görecek, iyi insanların sessizliği yüzünden…